Yazılı Fetva

Âlimlerin özellikleri nelerdir?

6622
04.06.2020

Bu ümmetin büyük âlimleri, müçtehitleri sürekli övülüyor, övgüyü de şüphesiz hak ediyorlar. Ben bir hoca efendiye bana bizim âlimlerimizi anlatır mısın dedim hayret ettiğim bir cevap verdi: "Ben onlardan biri değilim nasıl anlatayım sana!" Hayret ettim doğrusu müçtehit olmak melek olup görünmemek demek midir? Bizim adlarına bile hürmet ettiğimiz âlimlerimizin özellikleri nelerdir anlatır mısınız?

Haklısınız, âlim hatta müçtehit olmak biyografisi yazılamaz olmak değildir. Onlar da bizim gibi bir hayat yaşamışlardır. Bu dünyanın insanı olarak yaşadılar. Camilerde, çarşılarda, caddelerde insanlarla beraber oldular. Ticaret yaptılar, cihat yaptılar, seyahat yaptılar. Yazar oldular, ders okuttular, ders dinlediler. Ev geçindirdiler, insanlarla alakadar oldular. Bu dünyanın insanı olarak ahiret mantığı ile yaşadılar. Kendilerinden öndekileri örnek aldılar sonrakilere de örnek oldular. Allah onlardan razı olsun.
 
Onlar:
 
1. Büyük niyetli insanlardı. Diploma, makam gözlerine girmedi. Maaşlarını Allah’tan alacakları ecirler olarak ayarladılar. Medreselerini tam olarak ahiret tarlası gibi kullandılar. Bu da onları güneş gibi yaptı; perdesi açık olan her eve ışık olarak girdiler.
 
2. İlimleri ile amel ettiler. O başka bu başka mantığı onları ezmedi. İnsanlar onların sözlerinde bulduklarını tavırlarında da buldular. Onların bazıları bu yüzden zindanlarda ömür bitirdiler.
 
3. İlim yolculukları hep mezarda bitti. Âlim oldukları için öğrenmeye ara vermediler. İlmi ibadet olarak gördüklerinden tıpkı namazı bir ara bırakmayı düşünmedikleri gibi ilim öğrenmeyi de ölmeden önce hiç bırakmadılar. Kimi kitabının başında öldü, kimi bir şey öğrenmek için çıktığı yolda öldü. Onları dinleyenler ağızlarından sürekli “la edri/bilmiyorum” sözünü duydular. Sürekli talebe, sürekli heyecanlı yaşadılar.
 
4. Onlar ilim insanı olarak ilmin seviyesini koruyan bir çevrede yaşadılar. İlmin onurundan taviz vermeye yanaşmadılar. Dünyaya tenezzülsüz idrakleri onları kimseye minnet etmeden yaşamaya sevk etti. Bir yandan ilimlerini yaydılar bir yandan da kendilerini eritmediler insanların içinde. Ulaşılabilir ama harcanamaz insanlar olarak yaşadılar. Riya ile vakar arasında muazzam bir denge kurdular. Kibri kanser gibi gördüler, tevazu ile bilindiler. Ucub korktukları bir düşmanları gibi idi.
 
5. Şüphelendirebilecek, itham altında bırakacak işlerden uzak durdular.
 
6. Görüntülerinin kimliklerine uygun olmasına özen gösterdiler. Mütebessim ama vakur kimlikle bilindiler.
 
7. Siyasete mesafeli durdular. Siyasetçilerin onları adeta kullanmasına izin vermediler.
 
8. Talebelerine babalık yapmayı becerdiler. Bir ilim talebesi onlardan birinin yanında yıllarca kaldı. Onun yediğini yedi, onun giydirdiği ile yetindi. Evlenmesi onun eli ile oldu.
 
Allah onlardan razı olsun. Zamanlarının güneşi gibi enerji yayıp Rablerine gittiler. Bize mükemmel bir ilim serveti bıraktılar. Bir ücret istemediler, telif hakkından söz etmediler. Bize dua ettiler bizden dua istediler. Allah onları varisleri oldukları peygamberlerle buluştursun. Bizleri de gölgelerinde tutsun. Âmîn.

Nureddin Yıldız