Âmin ne demektir?

Amin ne demektir?

Âmin, kabul et Allah’ım demektir. Mü’min dua ederken, ibadet yaparken, Allah’ın razı olacağı bir işi yaparken, mesela annesine babasına hizmet ederken, mesela sılayı rahim yaparken, ki anneye babaya hizmet etmek, sılayı rahim yapmak, namazın aynısı olmasa bile namazın yerine geçiyor olmasa bile, Kabe’de tavaf etme düzeyinde olmasa bile, ibadettir. Allah buna sevap veriyorsa bu ibadettir, boyutları farklı olabilir. Bu ibadetlerin kabul olması umudu taşır. Mesela, sılayı rahim ibadettir dedik ya, mesela anneye babaya hizmet etmek ibadettir dedik ya bir Müslüman hacca gidip geldiğinde Allah haccınızı kabul etsin denir karşısındaki mü’minler tarafından, o da ‘Âmin’ der. Âmin demek bu duayı kabul et Allah’ım demek. Aynı şekilde Müslüman, annesinin babasının emirlerinden birini yaptığında, sılayı rahim ibadetini yerine getirdiğinde öbür müminler: ‘Neredeydin, bir haftadır yoktun?’ diye sorduğunda sılayı rahîme gittim; halamı ziyarete gittim, amcamı ziyarete gittim dediğinde, Allah kabul etsin demek gerekir. Ooo güle güle, hayırlı olsun demek çok çağdaş, takvadan uzak bir ifadedir. Allah kabul etsin demek lazım. Hacdan gelene dediğimiz gibi. Camiden çıkana Allah kabul etsin dediğimiz gibi. İftarda birbirimize Allah kabul etsin dediğimiz gibi. Gerek o pozisyonlarda gerekse bu pozisyonlarda dua olan, yani Allah’a sunma anlamında bir iş yaptığımız zaman birbirimize dua ederken âmin cevabını veririz biz. Allah kabul etsin, âmin. Allah şifa versin, âmin. Ne demek bu âminlerin hepsi; Allah’ım kabul et bu duaları demek. Namaz kılarken, gerek imam okuduğunda ve gerekse namaz kılan fert okuduğunda, Fatiha sureyi celilesinin sonunda âmin deriz. Neden? Çünkü Fatiha’nın içeriğinde en muhteşem dualar vardır. Fatiha’daki duaları başka türlü ifade etmemiz bile mümkün değildir. En büyük sunumlarımızı yaparız Allah Teâlâ’ya. En muhteşem, en ulvi şeyleri isteriz Allah’tan Fatiha suresinde. Bunun için Fatiha süresini duyduğumuzda veya okuduğumuzda âmin deriz. Buradaki âmini niye diyoruz? Allah’ım, bu Fatiha suresindeki isteklerimizi kabul et demek. Çünkü Fatiha’nın genel anlamı çok büyük, çok güzel şeyler Allah’tan isteniyor, bu nedenle biz de âmin deriz. Bu namazda da olsa namazın dışında da olsa Fatiha’nın akabinde âmin demek sünnettir. Herhangi bir duaya âmin diye katkıda bulunmak da sünnettir. Şu kadar ki, batıl ve haram olan bir şeye âmin demek haramdır. Kâfire rahmet dileyen bir duaya âmin demeyiz. Haram olan bir eylemi yapan birisinin isteğine âmin diyemeyiz. Allah’ı gazap edeceği bir şey de bize yardım etme konusunda karşımıza almamız batıldır; Müslümanca bir tavır değildir. Ama hak olan helal olan isteklerimizi amin ile perçinlemek muhteşemdir.