Mektuplar

Dertli Kur’an kursu hocalarına heyecan verici bir mektup

19370
24.09.2011

Ben Kur'an Kursu hocasıyım. Bir yıldır hafız öğrencilere derse giriyorum. Öğrencilerimize ezber haricinde katkımız olamıyor maalesef. Ders programı bu şekilde. Bu konuda kendi kapasiteme göre temel noktaları vermeye çalışıyorum fakat sistemli olmadığı için eksik kalıyor. Sizin konuyla alakalı tavsiyelerinizi merak ediyorum.

Son Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi rahmetullahi aleyh, ona hafızlık yaptıran hocasına dair bir hatıratını naklederken diyor ki: 'Hocamız bizi dinlemeye başlayacağı zaman, önüne otururduk. O huşu içinde gözlerini kapatır bizi dinlerdi. Biraz okuduk mu, onun gözlerinden bir iki damla yaş çıkardı. Dersin ilerisine doğru hocamız, Kur'an'ın derinliklerinde kaybolur, sakallarıdan aşağı yaşlar akar dururdu...' Bu örneği, ders dinleyen bir hocanın ağlaması gerektiğini örneklendirmek için zikretmedim. Asıl meselenin Kur'an'a dalabilen bir hoca olmak olduğunu, feyiz ve bereketi Allah'ın ihsan edeceğini anlatmak istiyorum.
Sizi tebrik ederim. Ne muhteşem bir iş yapıyorsunuz. Bilmem kendinizi bir Musab olarak görebiliyor musunuz? Zamanın sahabisi olmak böyle bir şeydir. Sakın kendinizi memur, hoca, öğretmen, diyanet görevlisi gibi isimlerle oyalamayın. Ümmeti Muhammed'in en hayırlısı, zamanındaki Kur'an'ın halkası olarak görmeye çalışın. Sizi defalarca tebrik ederim; işiniz, emeliniz kutlu olsun size. Ne büyük bir dert, ne büyük bir heyecandır Kur'an'ı dert edinmek; kutlu olsun size ve neslinize!
Hoca hanım,
Siz sadece ihlasınızı güçlü tutun. Gerekirse hiç konuşmayın, hiçbir telkinat vermeyin. Talabeye bakmayın. Zararı yok. Önünüzdeki çocuğu ve kendinizi, Medine'de Kur'an indiren Cebrail'e ve talebesine benzetin. İşinizin o iş olduğunu tefekkür edin. Göreceksiniz ki, önünüzdeki talebeler sizin kanalınızla Arş'a kadar bağlanacaklar. Adınız Kur'an hizmetkârları zincirine kaydedilecek.
Bu işin aslı berekettir, Allah'tan destek görmektir.
Atın kolunuzdaki saatleri; nefes aldıkça her nefesi Kur'an'a feda etme ruhu ile yaşayın. Zamanı ve makânı olduğu gibi Kur'an'a verin. Kalpler Allah'ın elinde değil midir? O, yönlendirdikten sonra kim mani olabilir, O, vermezse kim alabilir?
Bir de meslek bilgisi olarak sizin de bildiğiniz bir hakikati gündeme getirebiliriz. O da şudur: Hafızık süresi, ezber dışındaki eğitim için çok da müsait bir zaman değildir. Sabırlı olup geniş zamanda sonuç beklemek gerekiyor.
Öğrencileriniz olan Kur'an melekleri, sizi sevsin, onlara annelik yapacak bir kalp taşıdığınızı bilsin yeter. Vakurlu ama mütebessim olun. İletişiminizi ders dışındaki vakitlere yayın. Mesela tatillerden birini ara sıra özel sohbet zamanı olarak belirleyin. Kurs dışında bir yerde buluşup onlarla içli dışlı olun.
Sizi tebrik ederim. Matematiğin, diplomanın din olarak görüldüğü garip zamanın Musab'ı olarak dirilmeniz için dualar ederim. Sizden de dualar beklerim.
Nureddin YILDIZ
facebook.com/nureddinyildiz
twitter.com/nurettinyildiz

Nureddin Yıldız