Yazılı Fetva

Günahları gizlemek mi gerekiyor?

8479
30.04.2020

Hocam, dikkat ediyorum; sürekli size günahları ile alakalı soru soranlara bilhassa kadınlara “sus, ört, gizle…” türünden uyarılar yapıyorsunuz. Bunu anlayamıyorum. Çok adi işler yapmış birinin günahlarını gizlemesi mi gerekiyor, o zaman toplum, içi başka dışı başka olanlar ile dolmaz mı?

Allah’ın haram ettiği ve temiz insan fıtratının çirkin gördüğü işleri yapanların yaptıklarını kendilerinin veya başkalarının gizlemesi bir din ilkesidir. Dinimiz çirkinliklerin Müslüman bir toplumda yapılması ve yayılmasına karşı tedbirler getirmiştir. Müslüman bir toplumda işlenen bir haram ve o haramın gündem olması çok farklı şeyler değildir. Bugün yaşadığımız toplumlarda haramların güç kazanmış olması, kimi zamanlarda haram ve çirkinliklerin temiz işlerden daha değerli gibi gösterilmesi sonucu birdenbire oluşmamıştır. Önce işlenmesine ses çıkarılmaması ardından da yerilmek için bile olsa teşhir edilmesi bir nevi reklamının yapılır olmasını sağlamıştır. Konuşula konuşula benimsenmesine yol açılmış oldu. Çirkin ve ayıp iken ona da yer verilebilir bir hava oluşmuştur.
 
Dinimizin emri insanın kendisini kötülükleri ile teşhir etmemesidir. Mü'min de diğer mü'mini teşhir etmeyecektir. Bu nedenle fakihler cezası olan bir suçu işleyeni görenin şahitlik yapması caiz olduğu gibi kul hakkı üzerine olmayan konularda örtmesinin daha değerli olacağını söylemişlerdir.
 
İşlenmiş haramların gizlenmemesi, Allah’a karşı cüretin zamana yayılmış şekliyle de olsa güçlenmesi demektir. Bir başka risk de teşhirle beraber insanlardaki hayânın erimesidir. Hayânın eridiği bir toplumda ezanların yükselmesi o toplumu ahlâk ve dininde sabit bir toplum yapmaya yetmeyecektir. Bir zaman sonra insanların işledikleri günahları bir övgü vesilesi gibi anlattıklarına şahit olunabilmektedir.
 
Çok önemli bir husus da şudur:
 
İnsanın işlediği günahın gizli kalması tevbe edip kendini düzeltmesi için daha uygun bir ortamdır. Günahı teşhir olmuş biri için tevbe uzak daldaki bir meyve gibi kalabilir. Şeytanın bir günahın daha fazla yayılması için uğraştığı bu dünyada bizim hedefimizin günahların hiç işlenmemesi olsa da bari bir günah daha az bilinsin olması gerekiyor. Bu yüzden de Müslüman’ın hatasını örtmeye büyük bir sevap vaat edilmiştir. İnsanların gizli hatalarını araştırıp bulmak kişilik zafiyeti olarak görülmüştür.
 
Günahların konuşulması ve teşhirinde sakınca görmemek, bir dini zafiyettir. Maslahat ve mefsedet yani kâr zarar dengesi bilmemektir. Hataların teşhiri ile uğraşmak, kindarlık, hırs, rekabetten sıyrılamama, başkaları üzerinden yükselme ve acelecilik gibi zafiyetlerin beslediği tutumlardır.
 
İnsanların hatalarını teşhir beraberinde gıybeti getirecektir, toplum ahlakını eritecektir, haklının ve doğrunun kati olmadığı alanlarda söz söylemeye sebep olacaktır. Bunlar da bir helalleşme gerektiren kul haklarıdır. Elbette fasıklığını teşhir eden ve reklamını yapan için bu kurallar söz konusu değildir.

Nureddin Yıldız