Mektuplar

Hocam! Çocuklarımı Okula Göndermek Hiç mi Hiç İstemiyorum!

16683
22.04.2015

Üstâdım,

5,5 - 3,5 - 1 yaşlarında üç güzel yavrunun annesi, aynı zamanda Kur'an Kursu öğreticisiyim. Bundan on yıl evvel eşim de ben de Sakarya üniversitesi, İlahiyat Fakültesi'nden mezûn olduk. Bendeniz Din Sosyolojisi dalında, eşimse İslam İktisâdı dalında master yapmaya başladık. Eşim, Selçuk Yüksek İhtisas Merkezi'nde eğitim aldı. Şimdi merkez vâizi. Bense yaklaşık 200 genç kız talebenin bulunduğu, yatılı bir kursta görev yapıyorum.

Hocam,

Hep bir şeyler eksik gibi sanki. Maaş aldığımız için midir, zamanında çok harama bakmaktan mıdır, maaşlarımızın bankalara bulaşmasından mıdır Rabbim bilir. Bazen eşimle aramızda konuşuyoruz "Nureddin Hoca'ya deyiversek de yanına gitsek, memuriyetten istifa etsek, gönüllü hizmet etsek" diye.

Hocam,

Bir ev hanımı olarak ilme zaman ayırmam ne yazık ki mümkün olmuyor. Kurs- evişi, çocuklar derken gün bitiyor. Lakin sohbetleriniz sanki bir yaranın merhemi gibi. Öncelikle "Kadın Fıkıh Okulu"nun 116 dersini, ardından "İşi Vaktinden Çok Olanlar" serisini dinledim. Bir taraftan yer sildim, bir taraftan not aldım. Bir yanda bulaşık yıkadım, bir yandan ağladım. Bir seneyi aşkın süredir sesiniz evimizin vazgeçilmezi oldu. Çocuklarım dinlemiyor gibi geliyordu ama aradan kelimeleri seçip "aaaa, tren dedi anne" "aaaa, kuş dedi anne" deyince onların da bilinçaltına cümlelerinizin gittiğiyle sevindim. An itibariyle "Hadislerle diriliş" serisini de bitirdim. "Dünya Nasıl Dönüyor?" serisinin de sonuna gelmek üzereyim. Yeni dersleri iştiyakla bekliyorum. Dünya Nasıl Dönüyor derslerinin “Seyyidü’l İstiğfar” bölümü için ayrıca Rabbim razı olsun. Uygulayacağım inşallah.

Kıymetli hocam, çocuklarımı okula göndermek hiç mi hiç istemiyorum. Ortam çok ama çok kötü. Yenilenlerden tutun izlenenlere, konuşulanlardan tutun giyilenlere kadar bambaşka bir Âlem kurdum çocuklarıma. Ben kursta iken iki İlahiyat Fakülteli genç kız ilgileniyor çocuklarımla. Biz de onların iaşesini, icâresini temin ediyoruz. Hocam derdim şu. Büyük oğlumun ismi, altı yaşını doldurunca  ilköğretim sistemine düşecek. Ben elimden geldiğince kaçırmaya çalışacağım. Hastaydı, şuydu buydu diyerek. Böyle düşünen bir grup anne ile internet ortamında bir grup kurduk. Oradan birbirimizle haberleşiyoruz. Çocukların gelişimleri ile ilgili birbirimizi haberdar ediyoruz. Böyle böyle ilk dört yılı atlatabiliriz. 10 yaşına kadar ilköğretimde dört işlem ve okuma'dan gayrı bir şey öğretilmiyor. Lakin çocuğun yediği abur-cuburlar, arkadaşlarından öğrendiği kelimeler yanına kâr kalıyor.

Birilerine anlatınca bunları gözümüzü korkutuyorlar hocam. Yapamazsınız diyorlar. Biz de sizden Fikir isteyelim dedik. Bir anne-baba, genç kız ve erkeklerden yardım alarak çocuğunun eğitimini evde veremez mi? Tarihimiz boyunca eğitim zaten hep böyle olmamış mı?

Ayıracağınız zaman için Rabbim şimdiden razı olsun. Rabbim gücünüze güç katsın. Muhtereme ailenize hayır dualarımızı ve selamlarımızı iletiniz lütfen.