Sıkıntılı bir muhitte yaşıyorum

Değerli hocam ben Taksim, Dolapdere’de ikamet ediyorum. Bu soruyu da biraz önce dinlediğim bir dersinizden yola çıkarak sormak istedim. Belki biliyorsunuzdur yaşamak zorunda olduğum bu yer türlü haramlarla dolu. Açıkçası ben eşimle evlendiğimde böyle düşünmüyordum ve bu beni rahatsız etmiyordu İMANEN. Yalnızca buradaki insanlarla aynı ortamda çocuk büyütmek istemediğimden buradan gitmek istiyor ve usanmadan rabbime dua ediyordum. Ne zaman ki kuran öğrendim, namaza başladım bunların hepsinden rabbim için nefret eder oldum ve bu insanların da rableriyle tanışması gerektiğini düşündüm. Ama maalesef ki buradan taşınma imkânım olmadı. Satılığa da çıkardım fakat satamadım. ALLAH buradan gitmemizi istemiyor diye düşündüm. Eşim de benden 2 yıl sonra namaza başlayıp kuran öğrendi. Elhamdulillah müslüman olduğumuzun farkına vardırdı bizi rabbim. Esas sıkıntım da bundan sonra başladı zaten. Bana kur'an öğreten hocam (ALLAH ondan razı olsun)geçen yıl buradan Eyüp’e taşındı. Ve benden yaptığı işi devam ettirmemi istedi. Mahalledeki bayanlara kur'an öğretmeye başladım. Halen de devam ediyorum, eşim mahalledeki bir kaç arkadaşı ve dayısıyla birlikte bir sohbethane açtılar ve burası çevreden gelen yardımlarla ayakta duruyor. Dersleri burada yapıyoruz. Hocam da gittikten sonra benden başka ders veren kalmadı bayanlara. Bir taraftan buradan gitmek istiyorum ki daha haramsız ibadet edebilmek için, diğer yandan da vicdanım diyor ki; sen de çekip gidersen bu insanlarla kim meşgul olacak? Zaten sevdirebilmek için canımız çıkıyor, bir de biz gidersek sohbethane de kapanır, çünkü erkeklerle ilgilenen kişi eşim. Bayanlarla da ben. Eşim işi olup da gitmediği zaman kimse ilgilenmiyor. Kahvehane gibi kullanıyorlar, yardımların hesabını nasıl veririz sonra. İçinde biraz iman kırıntısı olan insanlarla bu mücadele biraz daha kolay oluyor galiba ki buradaki insanlarla kimse uğraşmak istemiyor. Ama ben gençler için çok üzülüyorum. Velileri gibi "ata dini " yaşamalarına razı olamıyorum. Hele ki şimdi yaz geldi, her gece çalgı çengi. Düğünün biri bitse bir başka evden bangır bangır müzik sesi. Ne namaz kılınıyor, ne kur'an okunuyor gürültüden. Uyarınca da inadına yapan var, bu sefer daha çok günaha giriyoruz karşılıklı. Rızkını haram yoldan kazananların yaptıkları iş ayrı bir dert zaten. Çoğunlukla gözlerimle ve kulaklarımla şahid oluyorum. Küfürler, kafirler havada uçuşuyor. Ben anlayacağınız romanların çoğunlukta olduğu bir muhitte oturuyorum. Onlara ayak uydurmak ya da rahatsız olmamak için farzları ve sünnetleri bir kenara bırakmak gerekiyor tabiri caizse. Hocam ne olur bana yardım edin ne yapacağımı şaşırdım kaldım. Rabbimin rızasını kazanayım derken kendine zulm edenlerden olmaktan korkuyorum. Ayrıca sormak isterim kur'anı öğreniyorlar, okuyarak gidiyorlar ama bir sene sonra ben unuttum, yeniden öğret diyerek geri geliyorlar. Bu durumda ne yapmam lazım gelir. Ve bu durum herkeste oluyor, kur'anı yalnızca ölülere okumak için öğreniyorlar, biraz farz ve sünnetlerden sohbet etmek, doğruyu anlatmak isteyince de talim yapmaya gelmiyorlar. Düşüncelerinin yanlış olduğunu anlatınca da ben onların gözünde "deli" oluyorum. Olsun varsın bundan rahatsız değilim, yeter ki doğruyu görsünler ama benim için yanlış düşününce de ders almaya gelmeyeceklerini biliyorum. Yani resmen dinimizi beğendirmeye çalışmamız gerekiyor önce. Ben kendim de ders almak istiyorum lakin bulamıyorum. Bulduklarım da beni mutmein etmiyor. Sizin verdiğiniz anlattığınız gibi dersler görmek istiyorum. Bu konuda da bilgilendirirseniz çok sevinirim. Rabbim sizden ve sizi yetiştirenlerden razı olsun. selametle, EN SEVDİĞİNİZE EMANET OLUN.