Biz depremzedelerin içini ferahlatacak bir sözünüz var mıdır?
Hocam, biz Adıyaman’da yaşıyoruz. Her yer, yerle bir oldu. Evler girilmeyecek durumda ve çocuklar ortalıkta perişan. Lütfen bir şeyler söyleyin de içimiz ferahlasın.
Allah’ın selam ve selameti sizinle olsun kardeşim. Uzaklardan da olsa sizi izliyoruz.
Çaresizliğimiz ve sizin acılarınızı gideremiyor oluşumuz bizim de yüzümüzü karartıyor. Rabbim engin sabırlar ve selametler indirsin size. Kaybettiklerinizden daha güzelleri ile karşılaştırsın sizi. Kaybettikleriniz elbette değerli idi ama sizin kalan bir saatiniz sizin için daha değerlidir. Kırk kere düşsek bile kırk birinciye kalkacağız. Ne edelim böyle geldi bu dünya böyle gidecek ama biz direneceğiz. Sayılı günler çabuk geçer. İnşaallah çok geçmez selamete erersiniz. Sizin için hususi dualar ettiğimizi bilmenizi isterim. Üşüyerek, sızlayarak geçirdiğiniz her dakika, izlediğiniz acılar biiznillah sizin için kazanç olacak. Elbette bela istemezdik ama olan olduktan sonra yolumuza devam etmeyi de becermeliyiz. Dünya faniliğini ve sarsıcılığını size gösterdi.
Siz de asıl sahibinize koşmaya bakın.
Çok geçmiş olsun.
Sabrınız kavi olsun.
Selametininiz yakın olsun. Âmin.
Sizi Allah’a emanet ederim. Sizler için dualar ederim.