Yazılı Fetva

Gerçek manada bir umre yapabilmem için ne tavsiye edersiniz?

1266
21.10.2023

Hocam yaklaşık yedi senedir sizi takip ediyorum. Gerçek manada Müslüman olmayı sizin vesilenizle başarmaya çalışıyorum.

Bu Ramazan’da umreye gideceğim. Umreden muhteşem şekilde dönmek istiyorum inşallah, gezi umresi değil hadiste buyrulduğu gibi Efendimiz aleyhisselam ile yapılmış olan bir hac gibi umre yapmak istiyorum. Sizin tavsiyelerinize ve dualarınıza ihtiyacım var.

Bir de ihramda iken güneş kremi sürmek uygun mudur?

Özel bir parfüm kokusu ihtiva etmeyen koruyucu niteliğindeki kremin kullanılmasında ihramlı için bir sakınca yoktur. Parfüm görevi de görende ise sakınca vardır.

Size iyi bir umre için şunları tavsiye edebilirim.

Bildiğiniz ana dilinizi havaalanında bırakın. Dilsiz ve kulaksız gidin Mekke’ye. Döndüğünüzde havaalanından dilinizi ve kulağınızı alın evinize gidin. Duymaz, konuşmaz biri olarak umre yapın. Gidiş ve dönüş havaalanları arasında şunlar ilkeniz olsun:

  • Uyuyun.
  • Namaz kılın.
  • Zikir yapın.
  • Kur'an okuyun.
  • Tavaf edin.
  • Gereği kadar yiyin.
  • Çok su için, zemzeme doymayın.
  • Kâbe’yi seyredin.
  • Kimsenin ayağına basmayın. Ayağınıza basana bakmayın.
  • Çarşı gezmeyin.
  • Otel lobilerinde oturmayın.
  • Hiçbir namazı Harem-i Şerif’lerin dışında kılmayın.
  • Aybaşı durumunuz olursa hiç üzülmeyin hatta sevinin. Çünkü o özür nedeniyle yapmadığınız ibadetler bile yapılıyor gibi sayılacak sizin için.
  • Dua edin. Elleriniz karıncalanıncaya kadar dua edin. Aynı sözü, cümleyi milyon kere tekrar etmek de olsa dua edin. Arapça, Türkçe ve beden diliniz ile dua edin.
  • Ziyaret yerlerine daha önce gitti iseniz tekrar gitmeyin. Onun yerine Kur'an okuyun. İlk gidiyorsanız hızlı bir şekilde gidin ve asla Harem-i Şeriflerde namaz kaçırmayacak şekilde ziyaret edin, geri dönün. Ziyaretler, oranın ruhunu emen ama bu arada sadece duygusal gözyaşları akıtan, “vay be..!”ler ile avutan zamanlardır.

Sadece Kuba mescidine mümkünse bir Cumartesi günü gidin. Oradaki ilklerle ruhunuz buluşuncaya kadar oturun ve açın kendinizi o okyanusun sahillerine. Dualar edin orada. Ağlayın. Gözyaşlarınızı silmeyin. Tekrar ağlayın ve dualar edin. Oranın kıvamı ile ayrılın oradan.

  • Medine’de salavatınız yerle gök arasını doldursun. Sakın elinize tesbih alıp şu kadar diye bir salavat getirmeyin. Sayma makinelerini yok edin bu dünyadan ve salavat getirin.
  • Sonra da ruhunuzu orada bırakın, bedeninizle evinize dönün. Öyle bir umre yapın ki ömürlük olsun, tekrarını değil sevabını hayal edin.

Mübarek olsun. Ebedî olsun. Umre olsun umreniz.

Ve lütfen bu ezilmiş ve erimiş ağabeyinizden selam götürün. Lütfen orada hatırlayın. Kıpırdayan dudaklarınızın arasından adımızı çıkarırsanız size minnettar kalırız. Lütfen.

Nureddin Yıldız