Yazılı Fetva

‘İslami olmayan geçmiş yaşantımı telafi edememekten korkuyorum!’

11002
23.10.2015

Hocam ben 33 yaşındayım. Ailem tarafından ‘modern’ bir şekilde, kolejlerde yetiştirilip, İslam ile gerçek anlamda üniversite yıllarımda yurt dışında (İngiltere-Kanada) tanışmış bir insanım. Yurt dışındayken aslında her şey daha güzeldi, bir Müslüman, bir mü’min gibi yaşamaya çalışıyordum. Arap, Pakistanlı, Afrikalı, dünyanın dört bir yanından kardeşlerimizle cemaatimiz de vardı, elhamdülillah. İbadetlerimde düzen ve süreklilik vardı. Ne zaman üniversitenin ardından Türkiye'ye döndüm ve eski çevremle bir araya geldim, nefsime ve şeytana yenik düştüm ve eski yaşantıma döndüm. Bir dönem Müslüman gibi yaşıyor, bir dönem eski kimliğime dönüyordum. Çift kişilikli bir insan olmuştum. Düşüncelerim ve kalbim Müslüman; amellerim gavurdu. Evvela küçük günahlar, alıştıkça daha büyük günahlar, sonra daha büyükleri... Kalbimde iman olsa da, bunları amele dönüştüremiyordum. Allah şahit hep bunun rahatsızlığını hissediyordum. Mü’min kişilerle bir araya gelmeye de çekiniyordum çünkü eski yaşantıma döndüğüm zaman, onlara sırtımı dönünce utanıyordum.
Hocam, üç sene önce bir evlilik yaptım. Eşim benden de ‘modern’ yetiştirilmiş bir insan. Tanımlama yapmak istemiyorum fakat, Türkiye'de yaşayıp, kimliğinde Müslüman yazıp da, İslam'a uzak aileleri bilirsiniz; kendilerini ‘modern, laik, atatürkçü’ olarak tanımlarlar genelde. İşte bizim ailelerimiz o tip ailelerdendir. Hocam ben de eşim de, evlilikten önce zina (birbirimizle ve başkalarıyla da) dahil olmak üzere birçok büyük günah işlemiş insanlarız. Rabbimiz bizi mağfiret buyursun. Eşimin bu zina olayını kabullenebilirim diye düşünüyordum ama kabullenemiyorum, sürekli zihnimi kurcalıyor. Evlenmeden önce, karar aşamasında istihareye yattım, güzel şeyler gördüm. Allah şahit, kendimi düzeltir, eşimi de düzeltirim tövbe ederiz diye niyet ettim, fakat ne kendimi düzeltebiliyorum, ne de eşimi.
Ben namaz kılan, zekat veren bir mü’min gibi yaşamak istiyorum. Namaz kılmaya başlamaya, kendimi düzeltmeye çalışırken, bu sefer eşimle çatışmalar ortaya çıkıyor. Camiye giderken mesela, ‘Allah Allah niye gidiyorsun?’ gibi sorular; namaz kıldığımda, ‘niye kıldın ki?’ gibi sorularla zihnim bulanıyor. Veya eve girdiğimde ‘Esselamu aleyküm’ deyince, ‘selam’ diye veya ‘o ne biçim selam’ gibi cevaplar veriyor eşim. Bunlara sabırla cevap veremiyorum, anlatamıyorum; sert tepki veriyorum. Yanlış anlamayın, sohbetlerinizde bahsettiğiniz eşi izin vermediği için sakal bırakmayan tipte erkeklerden de değilim. Yolumu çizemiyorum, eşime de tebliğ yapmak mı, yoksa külliyen sırt çevirmek mi?
Şimdi bir de 10 aylık bebeğimiz var ve onun yetiştirilmesi de çok kafamı kurcalıyor. Benim ailemden hiç görmediğim dini eğitimi ben çocuğuma fazlasıyla sağlamak istiyorum ve tabi ki de Müslüman bir babası olsun istiyorum. Tabi burada da çatışmalar kesin yaşanacak. Boşanmayı da ciddi bir şekilde düşünüyorum ama çocuk anneye verileceği için tereddüt ediyorum.
Hocam sizden yardıma muhtaç bir kardeşiniz olarak ricam, bana tavsiyede bulunmanız. Sizin tavsiyeniz benim için büyük önem taşır. Ne yapmam lazım bilemiyorum, çıkmazdayım.

Kardeşim, 'İslam nedir?' sorusuna imandır, namazdır, hactır.. gibi cevaplar veririz. Şuna dikkat edin: 'İslam aynı zamanda, bin kere yıkılsan da Allah'ın seni bin birinci kere kaldıracağına inanmaktır.' dememiz gerekiyor. 'İslam, Allah'tan umut kesmemektir.' Bu büyük gerçeği unutursak, papazlara günah bağışlatan Hıristiyanlık düzeyine düşmüş oluruz. Zannederim bu zamanda şeytanın en çok kullandığı silahlarından biri Allah'ın kapısından umutsuz olarak geri dönüşebileceğini vehmettirmektir. Siz de bu hatayı işliyorsunuz. Bu bir iman hatasıdır. Anadolu deyimiyle erkekçe düşünüp karar vermelisiniz. Siz Allah'a dönmeyi istiyor musunuz? Eğer samimi bir şekilde 'evet' ise cevabınız birinci ve öncelikli şart, Allah Teâlâ'nın sizin geçmişinizi karıştırmayacağına, affedeceğine inanmanızdır. Şeytan sizi geçmişinizle meşgul ederek geleceğinizi tahrip ediyor. Bundan vazgeçin. Sizden daha beterleri Allah'ın kapısına gitti ve kabul edildiler. Tekrar düşünün, samimiyetinizi test edip yola çıkın.

Nureddin Yıldız