Yazılı Fetva

Kâfir olarak mı öleceğim?

1071
24.01.2025

Hocam ben Allah’ın bana verdiği temiz imanı zifiri karanlığa çevirdim, mahvoldum. Cehennemi kendime müstahak ettim. Şimdi de Allah’ım beni affet diye yalvarıyorum. Tüm bunlar nefsim ve şeytanın yüzünden oldu ama en büyük hata bendeydi. Namazı bırakmasaydım, harama bakmasaydım, nefsime ve şeytana uymasaydım bu hâle gelmezdim. Şu an şeytan beni öyle kontrol altına almış ki sağlıklı düşünemiyorum.

Allah’tan ümit kesmek istemiyorum ama galiba kâfir olarak öleceğim ve bunu hak ediyorum. Kur'an'ı tefsiriyle ve çevirisiyle okuduğumda kahroluyorum, mahşerde ve ahirette başıma gelecekleri düşünüyorum. Toprak olmak, yok olmak istiyorum ama olmuyor. Kâfir olarak ölmekten korkuyorum ve bu beni daha da üzüyor çünkü Allah beni Müslüman olarak yarattı ama ben yüz çevirdim. Allah’ın yapma dediği her şeyi yaptım.

Ne yapacağımı bilmiyorum. Allah’tan af dilemek istiyorum ama yüzüm yok. Pek çok hocaya sordum; hepsi tövbe etmemi, geçmişi unutup ileriye bakmamı söyledi. Ancak ben bunu yapamıyorum. Kafayı yemek üzereyim. İntihar bile edemem çünkü kâfir olarak ölmekten korkuyorum.

Zümer Suresi’nin 53. ayetinde Allah, her günahın affedilebileceğini söylüyor ama Maide 89’da yeminlerden sorumlu tutacağını yazıyor. Kafam karmakarışık. Sıfırdan başlama şansım var mı? Allah’ın beni affetmesi mümkün mü? Sadece dünya günahlarımın affedilmesini istiyorum, dünya nimetlerinden değil. Ama affedilir miyim bilmiyorum.

Artık ne güzel bir ev ne güzel bir araba ne de zenginlik istiyorum. Tek dileğim Allah’ın beni affetmesi. Çok büyük dostu, Allah’ı, ebediyen kaybettim. Dönüş şansım kaldı mı?

Öncelikle şunu bilmelisin: Sen bir umutsuzluk girdabında değilsin çünkü Allah’ın rahmeti sonsuzdur. Kalbinin bu kadar acı çekmesi, senin Allah’a olan inancının ve sevginin bir göstergesidir. Eğer imanını tamamen kaybetmiş olsaydın, şu an burada bu kadar pişmanlıkla, tevbe etme isteğiyle bu soruları sormazdın. Bu duygular bile senin hâlâ iman sahibi olduğunun en büyük işaretidir.

Senin günahların ne kadar büyük olursa olsun, Allah’ın rahmetinden büyük değildir. Şeytanın en büyük hilesi, insanı günah işledikten sonra ümitsizliğe sürüklemektir. Bu ümitsizlik, insanı Allah’tan uzaklaştırır. Senin yapman gereken, bu oyunu fark etmek ve Allah’a yönelmektir.

Allah Teâlâ, samimi bir şekilde tevbe eden her kulunu affedeceğini Kur’an’da defalarca vurgulamıştır. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:
"Tevbe eden, hiç günah işlememiş gibidir." (İbn Mâce, Zühd, 30)

Namaz, insanın Rabbine olan bağıdır. Sen namaza sıkıca sarıldığında, Allah senin kalbine huzur verecek. Namaz seni hem günahlardan alıkoyar hem de Allah’a yakınlaştırır. Bu yüzden, şu anki durumun ne olursa olsun, vakit namazlarını kılmaya başla. Bu, senin ruhunu yavaş yavaş temizleyecek.

Allah’ın kelamı olan Kur’an, bir rahmettir. Kur’an’ı anlamaya, okuduğun ayetleri içselleştirmeye çalış. Her gün az da olsa bir vakit ayır ve Kur’an’ı oku. Kalbine işleyen ayetler, sana umut ve huzur verecektir.

Allah, imtihanlarımızda sabretmemizi ve O’na yönelmemizi istiyor. Geçmişteki hatalarına bakarak kendine lanet etmek yerine, o hatalardan ders çıkar ve Allah’ın seni affedeceğine inanarak geleceğine odaklan.

Kardeşim, sen kaybolmuş değilsin. Allah’ın rahmeti ve affı sonsuzdur. Yeter ki samimi bir şekilde O’na yönel. Senin kurtuluşun, Allah’ın kapısını çalmak ve O’na güvenmekle mümkün. Geçmişin seni cezalandırmasına izin verme. Allah’a hüsnüzan et ve yeni bir başlangıç yap.

Unutma ki Allah, pişmanlıkla O’na dönen hiçbir kulunu geri çevirmez. Seni affetmesini dilediğin gibi, kendini de affetmeyi öğren. Çünkü Allah senin tevbeni kabul ettiği zaman, senin günahını artık yok sayar. Öyleyse sen de kendini o günahların yükünden kurtar.

T. Y.