Yazılı Fetva

Kayınvalideme bakma sorumluluğu ve miras konuları karşısında ne yapmalıyız?

648
04.01.2025

Hocam eşim üç erkek ve iki kız kardeşten oluşan beş kişilik bir ailede en küçük kardeş. Kayınvalidemden üç, kayınbabamdan ise bir yer miras kaldı. Babaları yirmi beş yıl önce vefat etmiş. Babaları vefat edince abileri ve ablaları, bahçelerdeki meyveleri satarak her biri ev sahibi olmuş, kızlar da evlenip çeyizlerini yapmış. Bu süreçte eşim, genç yaşından itibaren bahçelere bakım yaparak ve çalışarak onlara destek olmuş.

Eşim beni istemeye geldiklerinde, kardeşleri eşime "hakkına düşenden ayrı bir bahçe daha vereceklerini" söylemiş, bu bahçeyi satarak evini alıp düğün yapmasını istemişler. Ancak bu bahçe satılamadı ve bize gelir getirmedi. Düğün yaparken de kardeşlerinden hiçbir maddi destek görmedik. Şimdi, bu bahçeden hak talep ediyorlar. Eğer haklarını vermezsek, yetmiş yaşındaki kayınvalideme bizim bakmamız gerektiğini söylüyorlar. Hâlbuki tüm kardeşler eşit hak almışken, sadece eşime bir bahçe fazla verilmişti. Buna rağmen annelerine bakma sorumluluğunu üstlenmek istemiyorlar.

Eşim, düğün için destek görmediği kardeşlerinden yardım almadığını, bu yüzden bahçeyi satıp borçlarını ödeyeceğini belirtiyor. Ancak kardeşleri sürekli sırt çeviriyor ve bizden para talep ediyorlar. Eşim, sılayırahim adına ilişkileri düzeltmeye çalışıyor ama biz adım attıkça bir bahane bulup bize küsüyorlar. Hatta bazen selam bile vermiyorlar. Bu duruma şahit oldukça, eşimin üzülmesi beni de derinden etkiliyor.

Kayınvalideme tek başımıza bakmamız mümkün değil çünkü kendisi oldukça zor bir yapıya sahip. Şimdi şu soruların cevabını arıyoruz:

Bahçeyi onlara pay etmezsek ve kayınvalideme bakma sorumluluğunu üstlenmezlerse, onların hakkı mıdır?

Bahçeyi paylaşmamakla hakka girmiş olur muyuz?

Sürekli küsmelerine ve selamı kesmelerine karşı nasıl bir tavır takınmalıyız?

Biz sadece Rabbimizin razı olacağı şekilde hakkımızı savunmak ve doğru olanı yapmak istiyoruz. Yardımcı olur, bize yol gösterirseniz minnettar kalırız.

Bu bahçeyi eşinize düğün yapması ve ev sahibi olması için diğer kardeşlerin rızasıyla verdilerse, bu artık eşinizin malıdır. Tekrar pay istemeleri doğru değildir. Çünkü o bahçe hibe edilmiştir ve geri alınması caiz değildir. Fakat bu bahçeyi hediye etmeyip yalnızca "söz vermiş/taahhüt etmişlerse” kocanıza karşı sözlerini tutmamış olurlar.

Kardeşler arasında bu konudaki anlaşmazlık sürerse durumu çözüme kavuşturmak için güvenilir bir hakeme veya âlim birine başvurmak uygun olur. 

Kayınvalidenize bakma işini tek başınıza üstlenmeniz zor olacağı için kardeşlerle net bir konuşma yapmanız gerekir. Herkesin katkısını (zaman, maddi destek, dönüşümlü ziyaret vb.) ortaya koyması gerekir. Onlar katkı sağlamazsa, eşiniz ve siz imkânlarınız ölçüsünde bakmanızla büyük mükâfat kazanırsınız; kaynananızla ilgilendikçe ibadet sevabı kazanırsınız. Ancak bu, diğer kardeşlerin üzerindeki yükümlülüğü kaldırmaz.

Sılayırahim, aile bağlarını sürdürmek farzdır. Ancak bu, her türlü haksızlığa boyun eğmek anlamına gelmez. Şu tavırları öneririm:

  • Kendi haklarınızı savunmaktan çekinmeyin. Ancak bunu kırıcı ve sert bir üslupla yapmayın.
  • Onların size karşı yanlış tutumlarına rağmen, arada selam vermek, ziyaret etmek gibi iyi davranışlarla gönüllerini kazanmayı deneyin.
  • Haklı olduğunuz konularda net bir duruş sergileyin. Fazladan bahçenin eşinize ait olduğunu açıklayın ve bu konuda bir haksızlığa uğramasına izin vermeyin.

Eşinizin psikolojik olarak yıpranmaması için aile içi iletişimi mümkün olduğunca ortak bir zeminde sürdürmeye çalışın. Gerekirse bir arabulucuya başvurun.

T. Y.