Yazılı Fetva

Manevi dönüşümümden sonra evlilik ve iş konusunda nasıl hareket etmeliyim?

1244
21.04.2025

Hocam, ben yaklaşık beş ay öncesine kadar tamamen seküler bir hayat yaşıyordum. Kalbimde her zaman bir inanç ve ibadete karşı bir ilgi vardı ama hayat tarzım bunun tam tersiydi. Elhamdülillah, üç ay önce tesettüre girdim. O günden beri düzenli olarak ibadetlerimi yerine getirmeye çalışıyor, haram-helal konusunda dikkatli olmaya gayret ediyorum.

Otuz üç yıl seküler yaşamış biri olarak bu yeni manevî hayatımda ciddi anlamda yalnızlık çekiyorum. Bu yalnızlığın olacağını az çok tahmin etmiştim, bu bir şikâyet değil ama bazen içim daralıyor. Evliliği de artık daha çok düşünür oldum. Çünkü eski çevremle artık yolum bir değil, yeni çevrem de henüz oluşmadı. Bu hâlimle nasıl bir yuva kurabilirim, bilemiyorum.

Bir de ben uzun yıllardır özel sektörde çalışıyorum ama artık içim oraya ait değil. Bu değişimi çevrem "bahane" gibi görüyor ama ben gerçekten yeni hayatımın ruhuyla uyuşmadığını hissediyorum. Tüm yaşantımı Allah rızasına uygun hale getirmek istiyorum ama bazen moralim düşüyor, zorlanıyorum. Bu süreçte nasıl sabırlı ve istikrarlı kalabilirim?

"Elhamdülillah üç ay önce tesettüre girdim ve düzenli olarak ibadetlerimi yerine getirmeye çalışıyorum."

Bu cümle var ya, yer gök şahit olsun ki senin hayatındaki en değerli dönüş cümlesidir. Öyle bir şeye adım atmışsın ki meleklerin kaydettiği sayfa baştan yazılıyor. Eskilerde kalmış her şey, eğer samimi tevbe ve yönelişle arkada bırakılmışsa, seni artık bağlamaz. Bil ki senin geçmişin Allah’ın rahmetine teslim edildi artık.

Evet, yalnızlık olacak. Ama bu yalnızlık “ceza” değil. Bu yalnızlık, arayıştan sonra bulunan hakikatin sessizliğidir. İlk hicret eden Müslümanlar da sevdiklerinden ayrıldılar.
Bazen çok yakınları tarafından dışlandılar. Ama o yalnızlığın içinden bir ümmet doğdu. Senin kalbindeki bu “yeni ben” henüz çevrende anlaşılmıyor olabilir. Ama sen yalnız değil, önde giden birisin. Çevrenden farklı olman seni eksiltmez, bilakis nitelikli bir yalnızlık, kalabalık bir yanlışlıktan çok daha kıymetlidir.

"Ben bu hâlimle nasıl yuva kuracağım?" diyorsun...

Bu çok yerinde ve hassas bir soru. İnan, senin bu hâlini anlayacak, seninle Allah yolunda yürümek isteyen bir eş mutlaka vardır. Belki azlar ama yok değiller. Allah'ın rızasını önceleyen erkekler de senin gibi kadınların varlığını duydukça umutlanıyorlar.

Şunu da bil: Senin eskideki hâlini değil, bugünkü “tevbe etmiş, dönmüş, yüreğiyle Allah’a yönelmiş” hâlini isteyen biri olacak. Ve inşallah seni geçmişinle değil, yönelişinle tanıyacak.

Bu süreçte yapacağın en güzel şey:

Kalbini iffetle korumak.

Allah’a yönelmiş biri olarak, yine Allah’a yönelmiş bir eş için dua etmek.

Bak Rabbimiz ne buyuruyor:

“İffetli olan yoksullara gelince; eğer onlar fakirse, Allah onları lütfundan zenginleştirir.” (Nur Suresi, 33)

Bu sadece maddi zenginlik değil. Duygusal, sosyal ve ailevi zenginliği de Allah’tan beklemen gerektiğini söylüyor.

Senin “eski iş hayatım ve Allah rızası gözeten yeni benliğim uyuşmuyor” demen, çok kıymetli bir farkındalık. Bu demek değil ki hemen her şey bırakılmalı.
Ama demek ki senin kalbin Allah için çalışmak, Allah için yaşamak, helal dairesinde üretmek istiyor. Bu güzel! Bu büyük bir uyanış! Çevren buna “bahane” diyebilir ama sen biliyorsun ki: Bu bir bahane değil, bir çağrıdır.

Şunu unutma, rızkını veren insan değil, Allah’tır.
Sen niyetini düzgün kurduktan sonra, O seni öyle yollara sevk eder ki hem karnın doyar hem kalbin huzur bulur. Belki şu anda rızık endişen var ama teslimiyetini bozmadan küçük adımlarla bir yön çizersen (mesela manevi bir alanda eğitim almak, helal sektörleri araştırmak, kadınlara yönelik faydalı işler üretmek gibi), Allah seni asla boşa çıkarmaz.

Ya Rabbi!
Bu kıymetli kulunu yalnız bırakma.
Kalbine sevdiğin kullardan bir eş nasip eyle.
Dönüşünü kabul ettiğin bu kulunu, eski hayatından değil, yeni teslimiyetinden hesaba çek.
Onu kendine yakın, insanlara hayırlı, ailesine huzur vesilesi kıl.
Yolunu genişlet, gönlünü ferahlat.
İstikametini sabit eyle.

Âmin.

T. Y.