Yazılı Fetva

Okulda öğrencilerimle dini konularda nasıl bir denge kurmalıyım?

1452
28.01.2024

Hocam ben yirmi üç yaşında bir İngilizce öğretmeniyim. İki gün önce göreve başladım. Öğretmenler odasında sadece kadın öğretmenler var, erkek öğretmenler başka bir yerde oturuyorlar. Öğrencilerim beş ve altıncı sınıftakiler. İdareyle de sadece zaruret miktarı kısaca konuşuyorum. Mahremiyet açısından ciddi bir problemim yok yani. Ben büyük siyah veya lacivert örtü ve ferace giyiniyorum. Haliyle çocuklar çok hayret ediyorlar, hem İngilizce öğretmeni hem de bu halde nasıl oluyor diye. Öğretmenleri makyajlı, topuklu ayakkabılı veya basit bir örtüyle görmeye çok alışmışlar. Hemen etrafımı sarıyorlar ve bana bir sürü soru soruyorlar, şaşkınlıklarını ifade ediyorlar. Ben de hem derslerde yeri geldiğinde hem de soru sorduklarında bildiğim kadarıyla ve seviyelerine müsait bir şekilde cevap vermeye çalışıyorum. Örtüden, para için çalışmamaktan büyük hedefli olup ümmette eksikleri tamamlamak için say etmekten, faizden, birbirinin ayıbını araştırmamaktan, namazdan ve bir sürü konudan konuşuyoruz. Bugün öğle arasında namazlarınızı kılıyor musunuz gibi sorular sorunca 5-6 tanesi hemen namaza başlama kararı aldılar. Öğle arasında okulda kalanlar yarın sizinle beraber okulun karşısındaki camiye gelelim dediler, eve gidip gelenler de evde abdest alıp okulda kılmayı düşünüyorlar. Beni çok sevdikleri için hemen kabul ediyorlar her şeyi. Kafama takılan yer burası, bütün bunlar çok hızlı olmadı mı? Seviyeyi korumaya çalışıyorum ama nerede durmam gerektiğini kestiremiyorum. Bir anda aşırı gidip her şeyi zayi etmekten ve bir anda göze çok batmaktan korkuyorum. Ailem de bunları duyunca normal bir örtü ört çok uçtasın zaten diye baskılarını artırıyorlar. Kafam çok karıştı. Örtümü bırakmayı hiç düşünmedim, aynı baskılar üniversiteyi okurken de vardı ama şimdi çok ağır gelmeye başladı. Okulda benim gibi bir öğretmen hiç yok din kültürü hocası bile kelebek başörtülü maalesef. Hocam baskılarla nasıl baş edeceğim?

Sizi hasseten tebrik ediyorum. Sizin için hususi dua ediyorum. Umumiyetle sizin yaşınızdakiler hele ilk öğretmenliklerinde her şeyin en mükemmeline vakıf olduklarını zannederler, istişareyi fuzuli bulurlar. Allah yardımcınız olsun. Pek güzel düşünmüşsünüz. Sizi tekrar tebrik ediyorum. Rabbim ecrinizi ziyade etsin. Sözünüze bereket ihsan etsin. 

Bir noktayı tespitte haklısınız: Aşırı ve hızlı kalkış çabuk çökme getirebilir. Adım adım gidin, daha az yorulursunuz. Bir de çocukların o denli hızlı dönüşleri kalıcı olmaz. Neticede çocuktur onlar, sizden etkilenir namaz kılarlar, öbür öğretmenden etkilenip maça giderler. Bunu normal görmeliyiz. Sizin bir kere mesleğinizde “iyi” olmanız gerekiyor. Bu iyiyi iyi yapın. Bu birinci ilkeniz olsun.

İkinci olarak da, mesleğinize tapınmayın. Gerektiğinde o akşamki mesai bitimini bile beklemeden bırakacak kıvamda ciddi olun. İyi ama minnetsiz kalitesini tutturduğunuzda öğrenciler kadar öğretmenlere bile etki edersiniz biiznillah.

Üçüncü olarak, kibirden sakının. Sinsi bir kibir sizi kökten imha edebilir. Başörtüsü iffetinizken, kibir yüzünden helakiniz olabilir maazallah.

Dördüncü olarak, istişareyi sürekli ve yaygın yapın. En azından üç yıl sizden bir üstü ile istişare edin. Gitgide bunun gereği azalacak ama siz sizden öncekilerin birikimini almayı ihmal etmeyin. İstanbul'da bulunuyorsanız vakfımıza gelebilirsiniz. Bu meseleleri daha ayrıntılı görüşebiliriz.

Size özellikle dua ediyorum, tebrik ediyorum.

Nureddin Yıldız