Yazılı Fetva

Sanatta ilerlemek istemem doğru mu?

1517
09.07.2025

Hocam ben 5 vakit namazını kılmaya çalışan tesettürlü bir gencim. Çok uzun zamandır sıkıntıdayım. Üniversite sınavına hazırlanıyorum ama düşüncelerimden dolayı doğru düzgün çalışamıyorum. O kadar doluyum ki iki farklı düşünce arasında sıkışıp kalıyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim, benim birçok hedefim var; öğrenmek ve yaptığım işlerde en iyi olmak istiyorum. İlk hedefim mimarlık okumak ve kazanırsam bu alanda en iyilerden olmak isterim, bu devrin Mimar Sinan'ı olmak isterdim. Çizimim de iyidir, gerçekçi resimler çiziyorum. Çizdiklerimi hem kendim hem de çevrem beğenir. Tabi daha da geliştirilebilir. Zaten diğer bir hedefim de en üst seviyelerde resim çizebilmek. Hatta çizdiklerimi satmak da istiyorum. Şimdiden internet satış sayfası oluşturdum, sınav geçtikten sonra satış yapmayı düşünüyorum. Ama bazen çizim yapmak da boş geliyor. Bunun sebebi de İslam’da bu konuya o kadar da iyi bakılmamasından dolayı. Yoksa resim çizmek bana mutluluk veriyor. Psikolojik olarak çok iyi geliyor, bırakmak istemem. Ayrıca bırakırsam diğer çizerleri gördüğümde üzüleceğim ve içimde sıkıntı oluşacak muhtemelen. Bunların dışında başka konularda da bilgi sahibi olmak isterim. Eğer mimarlık okuyabilirsem ikinci bir fakülte de okusam mı diye düşünmüyorum değil. Kısacası ben sanatta ve diğer ilimlerde ilerlemek istiyorum ama diğer taraftan da bütün bu arzularımı bırakıp tamamen hayır işleriyle uğraşmak hatta peçe takmak daha iyiymiş gibi geliyor. Benim isteğim bilgiye ve sanata yönelmek ama acaba nefsime mi uyuyorum diye düşünüyorum. Çünkü eğer ikinciyi seçersem hedeflerim gerçekleşmediği ve arkadaşlarımdan geri kalacağım için üzüleceğim ama ben kimseden geri kalmak istemiyorum. Birçok kişiyi geçebilecek kapasitem olduğunu düşünüyorum. Bana çok zor geliyor bunları bırakmak, acaba kibirli miyim? Hocam bir de ben çok vesveseli biriyim hatta belki de dinden çıkmışımdır. Vesveseler büyüyor ve bu sefer Allah’ın varlığını sorgulamaya ve içten içe öfkeye sebep oluyor. Bana ne tavsiyede bulunursunuz?

Senin yeteneğin bir emanet. Meşru sınırlarla resim çizmek, mimarlıkla ilgilenmek, detayları görmek, estetik duygusu taşımak Allah’ın sana verdiği bir nimet. Eğer bu yeteneğini harama alet etmezsen; mesela mahremiyet sınırlarına uyar, Allah'ın yaratışını yüceltir şekilde çizersen, bu gayretin bir ibadet niyeti bile taşıyabilir.

Eğer hedefin Allah’a isyan değilse sanatla uğraşmak nefse uymak değildir. Çizimin seni rahatlattığını söylüyorsun. O zaman bu senin için bir terapi, bir soluklanma alanı. Bu nimeti kötüye kullanmadığın sürece dert etme.

Hedefin büyük: Mimarlık ve en iyisi olmak.

Bu çok güzel.
“Ben bu ümmetin Sinan’ı olmak istiyorum” demek, kibir değil, bir vizyon. Niyetin “kendimi göstermek” değil de “Allah’ın verdiği nimeti en iyi şekilde değerlendirmek” olursa bu sana sadaka sevabı bile kazandırır.

Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem şöyle buyuruyor: “Allah Teâlâ, birinizin yaptığı işi en iyi şekilde yapmasından memnun kalır. (Beyhakî, Şüabü’l-îmân, 4/334)

İki uç arasında sıkışmak: Sanat mı hicab mı?

Tesettürle, sanatla, ilimle birlikte yürünebilir. Peçe takmak bir tercih, bir fazilettir ama zorunluluk değildir. Her hayırlı tercih başka bir hayırdan vazgeçmek anlamına gelmez. İslam, hayatı ve ümmeti taşıyacak dengeli Müslümanlar ister. Sen hem örtünebilir hem okuyabilir hem meşru çerçevede çizebilir hem de ümmet için örnek olabilirsin. Hiçbirini terk etmeden.

Vesveseler ve öfke konusu…

Bu çok önemli bir konu.
Şeytan vesvese vererek imanını çalmaya değil, seni imanından şüphe ettirerek huzurunu bozmaya çalışır. Ama bil ki bu şüpheler senin kalbinden değil düşmandandır.

Seni korkutmak için gelir. Ve senin gibi samimi kullarda daha çok olur bu. Peygamberimiz buyurur ki:

“Şeytan, ‘Bunu kim yarattı?’ diye sorar, en sonunda ‘Allah’ı kim yarattı?’ der. Böyle bir vesvese gelen kişi hemen ‘îmân ettim’ desin ve sussun.” (Müslim, İman, 213)

Sen dinden çıkmadın. Allah’a öfken yok, sadece şeytanın üfledikleri var. Allah sabredenleri sever. Dua et, tevekkül et. Bu düşünceleri alıp Allah’tan uzaklaşma, aksine daha çok sığın.

Her gün 2 sayfa Kur’an oku, tefsirli anlamıyla. Namazda huşûyu artırmak için daha yavaş kılmaya çalış. Güvendiğin bir ilim ehli ablayla irtibat kur.

Kızım,
Sen çok değerlisin. Müslüman kızlar sadece evde oturmaz. Ümmete umut olurlar. Kendini bırakma. Bu çağda senin gibi olanlara “ümmetin ablası” lazım olacak. Onlardan biri olabilirsin. Unutma, helal daire geniştir.  Niyet hayr, akıbet hayr olur. Sen ne kadar sıkışsan da Allah hep seninle.
Sınavdan sonra da hayatta da Allah seni en hayırlı yollara yönlendirsin.
Rabbim, seni de bir günümde ümmete ışık olanlardan kılsın. Âmin.

T. Y.