Yazılı Fetva

Başörtüsü Furuat mıdır?

7781
27.03.2014

Selamünaleyküm hocam. Son zamanlarda bulunduğum çevrede başörtüsünün furuat olup olmadığı tartışılıyor. Bazı kardeşler hükümlerin ikiye ayrıldığını savunarak furuat olduğunu iddia ediyorlar. Ben konuya vakıf olmadığım için Allah-u Alem demeyi tercih ediyorum. Bu furuat ve usulat mevzusunu açıklar mısınız? Ve furuat olan hükümler zaruri olduğunda terk edilebilir mi?

>

Aleykümselam.Allah'ın emir ve yasaklarını iki ana başlıkta toplayabiliriz. Bunların birine asıl diğerine de furu dememiz mümkündür. Siz bu kavram yerine İMAN MADDELERİ ve İBADET HÜKÜMLERİ de diyebilirsiniz. Bir başka tasnif de FARZLAR ve FARZ OLMAYANLAR şeklinde yapılabilir. Bizim mü'min bir insan olarak yapabileceğimiz bir tasnif yoktur. Allah ve Resûlü yapacağını yapmıştır. Biz itaat ederiz, uygularız. İmanımızla alakalı olan şeyleri ASIL görürüz. İman meselesi düzeyinde olmayanları da furuat olarak görebiliriz. Bizim furuat dememiz ise asla önemsiz olmasını gerektirmez. Dinin tamamı bizim için asıldır, hayattır. Bir bölümünün asıl bir bölümünün de furuat olması kendi içindeki bir tasniftir. Evet, furuat denen bir hüküm ile asıl olan bir hüküm aynı değildir. İman konusu ile amel konusu aynı değildir ama bunlar kişinin keyfini tatmin etmek için kullandığı taviz noktaları olduğunda hepsi hayati tehlike taşır. Grubunun ilkelerini desteklemek için dinin hükümlerini keyfine göre yönlendirdikten sonra her şey asıldır, hiçbir şey furuat değildir. Mesele fiilen bir zaruret durumunda kaynaklandığında ise furuat iman meseleleri gibi değildir.

Aleykümselam.Allah'ın emir ve yasaklarını iki ana başlıkta toplayabiliriz. Bunların birine asıl diğerine de furu dememiz mümkündür. Siz bu kavram yerine İMAN MADDELERİ ve İBADET HÜKÜMLERİ de diyebilirsiniz. Bir başka tasnif de FARZLAR ve FARZ OLMAYANLAR şeklinde yapılabilir. Bizim mü'min bir insan olarak yapabileceğimiz bir tasnif yoktur. Allah ve Resûlü yapacağını yapmıştır. Biz itaat ederiz, uygularız. İmanımızla alakalı olan şeyleri ASIL görürüz. İman meselesi düzeyinde olmayanları da furuat olarak görebiliriz. Bizim furuat dememiz ise asla önemsiz olmasını gerektirmez. Dinin tamamı bizim için asıldır, hayattır. Bir bölümünün asıl bir bölümünün de furuat olması kendi içindeki bir tasniftir. Evet, furuat denen bir hüküm ile asıl olan bir hüküm aynı değildir. İman konusu ile amel konusu aynı değildir ama bunlar kişinin keyfini tatmin etmek için kullandığı taviz noktaları olduğunda hepsi hayati tehlike taşır. Grubunun ilkelerini desteklemek için dinin hükümlerini keyfine göre yönlendirdikten sonra her şey asıldır, hiçbir şey furuat değildir. Mesele fiilen bir zaruret durumunda kaynaklandığında ise furuat iman meseleleri gibi değildir.

Nureddin Yıldız