Bir imama mektup (2)
Mutedil bir anlayışla bizi aydınlattığınız için Allah sizden razı olsun. Ben imam hatipliğe yeni başlayan biriyim. Bizi tanıyan herkes bizden İslam hakkında çeşitli sorularla bilgi almaya çalışıyorlar. Bize sordukları sorularda mezheplerin dışında düşünceler oluyor. Burada izlememiz gereken yol nedir?
Ümmet'in önüne geçip namaz kıldıran bir mü'min, Peygamber aleyhisselamın vekili demektir. O'nun vekilinde, O'ndaki kapsayıcılık, merhamet ve ciddiyet bulunmalıdır. O'nun kadar olmasa da O'nu yansıtan kadar olabilir. Bu zor değildir.
İnsanların, bir asır önceki din adına taşıdıkları endişeleri, dine baskı yapan küfür ehlinden kaynaklanıyordu. Bu zamandaki endişe ise, iki kökten neşet etmektedir. Bunların birincisi, insanların büyük bir dünyevileşme boşluğuna düşmüş olmalarıdır. Dikkat ederseniz, çok yemek üzerine hastalıklar peydah oldu. Kısa bir zaman öncesinde, insanların karnını doyuramadıkları kimselerin çocukları veya torunlarıyız. Şimdi ise yediklerimiz başımıza bela olacak kadar çoğalmıştır. Bu bir afettir. Bu afeti de Allah Teâlâ bize bir imtihan olarak musallat etmiştir.
İkincisi ise, İslam'la alıp vereceği olan mihrakların taktik değiştirmeleridir. Dün, ordularıyla yapmaya çalıştıklarını bugün, kalemleri ile yapmaktadırlar. Bu nedenle, bir savaş uçağının pilotundan daha tehlikelisi bir spiker veya bir yazardır diyebiliriz. Bu bizim yaşamaya mecbur olduğumuz hayatımızdır ne yazık ki. İşte bu noktada imamlarımız, cephenin en önünde, en riskli bölgesinde durmaktadırlar. Her birinin bir Musab olması gerekiyor. İnsanların önünde kıyamet günü, sorumluluk taşıyacak biri olarak durduklarının şuurunda yaşamalıdırlar. Sabırla ve sebatla yol almalıdırlar. Asla bıkmayacaklar, asla yorulmayacaklar. Biraz da mizahi bir dille demek isterim ki: Aklı olan, bu zamanda imam olmaz. Çünkü bu zaman, imamlığın en kolay icra edilebileceği ve en zor tesir edilebilecek bir zamandır. Kılıcın en keskin yerinin ortasında bir görevdir imamlık. Allah onlara da bizlere de yardım etsin de dinine hizmete muvaffak olalım.
Müsaadenizle, bütün imam kardeşlerimize yararlı olabileceğini düşündüğüm bir iki sözü kaydedeyim; tesirini halk edecek olan Allah Teâlâ'dır:
Evet, burada bir aşırılıktan söz edilebilir belki. Ancak babamın sevmeyenleri o semtte sevenlerinden çoktu. Çevrede de pek çok cami vardı. Ama insanlar, kapılarının dibindeki caminin imamını geçip babama soru sormaya gelirlerdi. Sevmez ama takdir ederlerdi. Belki babam tek örnek değil ama bir hakikat var ortada: İnsanlarla çay içen, çayla beraber kendini de tüketebiliyor. Sürekli uzak kalmak da doğru değil; denge şarttır.
Bulunduğunuz makamın hakkını vermeye gayret edeceğiniz bir himmetle yol almayı size müyesser kılmasını Allah Teâlâ'dan niyaz ederim. Sabah namazınızda bize de dualar edin.
Nureddin YILDIZ
facebook.com/nureddinyildiz
twitter.com/nurettinyildiz
FETVA ETİKETLERİ
dini sorular imam imamlara tavsiyeler imamlık nureddin yıldız nurettin yıldız tavsiyeler yeni imam