Yazılı Fetva

"Eşyalarını al, git" demekle talak gerçekleşir mi?

2195
21.05.2025

Hocam, eşimle yeni evlendiğimiz zamanlar bir tartışma yaşadık. O an sinirle çerçeveye vurdum, cam kırıldı ve elim kesildi. Bu öfke anında eşime "Eşyalarını al, defol git bu evden." dedim. Hemen ardından bu durumu anlatmak için eşimin abisini aradım fakat o açmadı. 5-10 saniye sonra abisi beni aradı ama bu kez ben açmadım.

Sonradan öğrendim ki bu tür sözler boşama (talak) anlamı taşıyabiliyormuş. Ancak o an bu sözün boşamaya yol açabileceğini bilmiyordum. Şu anda da o sözü söylerken gerçekten boşamak niyetinde miydim yoksa tehdit amaçlı mı söyledim, emin olamıyorum. Kendi kendime “Ciddi olsaydım eşimin abisiyle konuşur, durumu netleştirirdim.” diyorum fakat bu düşünce içimi kemiriyor ve sürekli aklıma geliyor. Özellikle ibadet ederken bile bu düşünceden kurtulamıyorum, çok huzursuzum.

Müftülüğe gittim, niyetin önemli olduğunu söylediler ama ben niyetimden emin değilim. Dini nikâh yapılırken bu tür sözlerin boşamaya sebep olabileceğini bilseydim böyle bir ifade kullanmazdım. Şimdi ne yapmalıyım? Bu olay evliliğimize zarar verdi mi? İçimi rahatlatacak bir yol arıyorum.

Allah sana da eşine de huzur ve sekinet versin. Anlattığın mesele, hem fıkhî hem de vicdanî olarak seni çok yormuş, bu belli. Allah niyetindeki hassasiyeti, evliliğinize bir rahmet sebebi kılsın. Şimdi durumunu izah etmeye çalışayım:

  1. “Defol git bu evden, eşyalarını al çık” gibi sözler, açık (sarih) boşama sözleri değildir. Bunlara “kinayeli talak lafızları” denir. Yani hem boşama hem başka anlamlara gelebilecek sözlerdir. Mesela bir insan sinirle "Git buradan!" der ama bunu illa boşamak niyetiyle söylemez; bağırmış olur.
  2. Kinayeli sözle boşama ancak niyetle geçerlidir. Senin de müftülükten aldığın bilgi bu yüzden “niyet önemli” şeklinde verilmiş. Ve burada çok önemli bir durum var:
    Sen diyorsun ki “O an niyetim neydi bilmiyorum. Belki de boşamak değildi. Tehdit olabilir. Ama şimdi içimde şüphe var.”

Bu “şüphe” talakın vaki olması için yeterli değildir. Boşamanın gerçekleşmesi için niyetin açık ve net olması gerekir. Bu gibi şüpheli hâllerde evliliği koruma yönünde karar verilir.

  1. Talak vermek ciddi bir dini sonuç doğurduğu için şüpheyle değil, kesin bilgiyle hüküm verilir. Bu da fıkhî bir kaidedir:

“El-yakîn lâ yezûlü bi’ş-şekk”
(Kesinlik, şüpheyle bozulmaz.)

Yani sen verdiğin bilgilere göre hanımını boşamamışsın. O tartışma anında açıkça “boş ol” dememişsin. “Defol git” gibi bir söz kullanmışsın ve senin de dediğin gibi o an boşamak kastın olup olmadığından emin değilsin. Hatta hemen arkasından eşinin abisini araman da aslında niyetinin evliliği bitirmek değil, çözüm aramak olduğunu gösteriyor.

O hâlde sen hâlâ evlisin. Evliliğin geçerlidir. O sözle talak gerçekleşmemiştir.

Şeytan senin bu hassasiyetini kullanarak seni huzursuz etmeye çalışıyor olabilir. İbadette huzursuz olman, sürekli o tartışmanın aklına gelmesi, aslında bir vesvese haline dönüşmüş olabilir. Eğer her ibadette, her dua ettiğinde aklına bu mesele geliyorsa, bu noktada ilmî cevabı aldıktan sonra kendini serbest bırakman gerekir.

Sana tavsiyem:

  • Eşinle evliliğini bu tür geçmişteki vesveselerle yıpratma.
  • Her hatırına gelişte "Ben evliyim, talak gerçekleşmedi. Allah biliyor." diyerek konuyu kapat.
  • Bu mesele seni çok zorluyorsa ve tekrar tekrar aklına geliyorsa, bir âlim bir hoca ile yüz yüze veya sesli görüşerek bu iç sıkıntını paylaş.
  • Bir de şeytanın vesvesesine karşı Felak ve Nas surelerini çokça oku, dua ile Rabbine sığın.

Allah yardımcın olsun kardeşim. Gönlünü ferah tut, nikâhın yerinde, ibadetin geçerli, evliliğin sağlıklıdır.

T. Y.