Yazılı Fetva

Evimizi hadis bahçesine çevirmek istiyoruz…

3816
14.04.2022

Hocam sizi dikkatle izleyenlerden biriyim. Son salgın belasından sonraki mesajlarınızı da dikkatlice okudum. Allah sizden razı olsun. İçimden şöyle bir istek geçti. Dedik mi hocamız şöyle on yirmi hadisi bizim için yazsa da biz de evde otururken o hadisler üzerinden konuşsak. Uygun görür yaparsanız size duacı olurum. Allah razı olsun sizden.

Allah senden razı olsun kardeşim, sebep oldun biz de bu mübarek hadisleri hatırlamış olduk. Allah Teâlâ size, bize ve diğer okuyan kardeşlerimize gereğini yapmayı nasıp etsin.

Hadis okurken bir noktaya dikkat etmeliyiz: Peygamber aleyhisselam efendimiz konuşurken Allah’ın elçisi olarak konuşur, kendi kişisel kanaatlerini açıklamaz. Biz anlasak da anlamasak da o hakkı ve gerekeni söylemektedir. Birikimimiz onun hadisini anlamaya müsait değilse, onu değil kendimizi eksik göreceğiz ve bilen birine muhakkak soracağız. Bu ince noktaya çok dikkat edelim. Allah Teâlâ yardımcımız olsun.

Bir başka husus da şu noktadır: Hadisleri küçük bebekler hariç herkes dinleyecek şekilde okuyun. Okumak için uygun zaman seçmeye çalışın. Uzun uzun okumalar yapmayın. Mesela yarım saati hiç geçmesin. Önce hamd edin, salavat getirin okumaya öyle başlayın. Evdeki herkesin aynı oranda anlamasını beklemeyin. Sadece okumuş olmanız ve onların kulaklarına bu sözlerin girmesi bile nimet olarak yeter biiznillah. Bilgi kadar bereket de beklediğiniz şey olsun. Okumayı bitirince de yine hamd edin, salavat getirin.

Rabbim yardımcınız olsun. Bizi de duanızdan unutmayınız.

 

Birinci Hadis
Abdullah bin Abbas radıyallahu anhuma anlatıyor:

Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin arkasında idim. Bana buyurdu ki:

“Delikanlı, sana bazı sözler öğreteceğim.

Allah’ı koru ki Allah da seni korusun. (Sen onun dinini koru ki o da seni korusun.) Allah’ı korursan onu yanında bulursun.

İsterken Allah’tan iste. Yardım ararken Allah’tan yardım ara.

Şunu bil: Bütün insanlar sana bir yarar vermek için bir araya gelseler, Allah’ın yazdığından başkasını yapamazlar.

Sana zarar vermek için bir araya gelseler, Allah’ın sana yazdığından başkasını yapamazlar.

Kalem kaldırıldı, mürekkep kurudu. (Allah kaderi yazdı, o değişmez.)” Tirmizî, 2516

 

İkinci Hadis

Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu söyledi:
“Ben, kulumun beni umduğu gibiyim.” (İyi olmayı hak edecek işleri yapıp benden karşılığını bekleyenin umduğu gibiyim.) Buhari, 7405; Müslim,2675

 

Üçüncü Hadis

Ebu Hureyre radıyallahu anh diyor ki:

Peygamber aleyhisselam şöyle buyurdu:

“Taûn (salgın hastalık) sebebiyle ölen şehittir.” (Taûn/veba, ağır bir ölüm çeşididir, şehidin ağır bir ölüm sonucu ölmesi ona farklı bir makam kazandırdığı gibi, imanı sarsılmadan vebadan ölen mümin de bir nevi şehidin yaptığını yaptığı için öyle bir makama sahip olmuştur.) Müslim, 1915

 

Dördüncü Hadis

Esved diyor ki: Aişe radıyallahu anhaya, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem evde ne yapardı, diye sordum. Dedi ki:

“Ailesinin işi ile meşgul olurdu.” (Evinde bir aile bireyi gibi idi, nübüvvet makamının ağırlığını aile içi işlerde hissettirmiyordu.) Buhari, 767

 

Beşinci Hadis

Ebu Said el Hudri dedi ki: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmez.” Tirmizî, 1955

 

Altıncı Hadis

Abdullah bin Amr radıyallahu anhüma Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu nakletti:

“Kim kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir müminin sıkıntısını giderirse Allah da onun kıyamet günkü sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslüman’ın ayıbını örterse Allah da onu kıyamet günü örter.” Buhari, 2442; Müslim,2580

 

Yedinci Hadis

Numan bin Beşir radıyallahu anh diyor ki: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Müminlerin birbirlerine sevgisi, merhameti alakası bir cesedin organları gibidir; o cesedin bir organı acı hissedince cesedin diğer organları da uykusuz kalır sıtma olur.” (Müminlerin kardeşlikleri bu kadar canlı ve gerçekçidir.) Buhari, 6011; Müslim, 2586

 

Sekizinci Hadis

Aişe radıyallahu anha diyor ki:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme taunu/vebayı sordum. Bana dedi ki:

“O, Allah’ın eski ümmetlerden dilediğine gönderdiği bir azabı idi. Allah onu müminlere rahmet kıldı. Ona yakalanıp (gerekli tedbirleri aldıktan sonra) yerinde kalan, Allah’ın yazdığından başkasının başa gelmeyeceğini bilen ve karşılığını Allah’tan bekleyen birine şehit sevabı gibi bir sevap vardır.” Buhari, 3474

 

Dokuzuncu Hadis

Suhayb Rumi, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu söylemiştir:

“Müminin işi ne güzeldir; her işi hayırdır. (Onun için her alternatif, imanına göre oluştuğu için kazançlı olur.)

Müminden başkasının da böyle bir durumu yoktur. Ona bir iyilik gelse şükreder ve kazanmış olur. Başına bir zarar gelse sabreder yine kazanmış olur.” Müslim, 2999

 

Onuncu Hadis

Ebu Hureyre radıyallahu anh diyor ki: Peygamber aleyhisselam şöyle buyurdu:

“Müslüman’a gam, keder, sıkıntı, üzüntü, eziyet, tasa ne gelirse gelsin hatta bir diken bile ona batsa, onunla muhakkak ki Allah hatalarını temizler.” (Müslüman, gerekli tedbirleri aldıktan sonra başına gelen büyük küçük ne varsa onların boşa gitmeyeceğini bilir. İbadetlerinden sevap umduğu gibi bunlardan da ecir umar.) Buhari, 5641; Müslim, 2572

 

On birinci Hadis

Üsame bin Zeyd radıyallahu anh Peygamber aleyhisselamın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:


“Bir yerde taun/salgın hastalık olduğunu duyduğunuzda oraya gitmeyin. Siz bir yerde iken orada çıkarsa siz de oradan çıkmayın.” (Kendinizi düşünmeyin, bütün insanları düşünen biri olun.) Buhari, 5728; Müslim, 2218

 

On ikinci Hadis

Üsame bin Şerik radıyallahu anh diyor ki: Peygamber aleyhisselam şöyle buyurdu:

“Allah’ın kulları!

Tedavi olun. Allah, şifasını yaratmadığı bir hastalık yaratmamıştır.” (Hastalığa karşı bir kenara çekilip kalmayın. Allah çabalamanızı istiyor.) İbni Hibban, 6061

 

On üçüncü Hadis

Ebu Hureyre radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu söylemiştir:

“Hastayı sağlıklının yanına sokmayın.” (Tıbbi bulaşma ilkelerine dikkat edin.) Buhari, 5771; Müslim, 2221

 

On Dördüncü Hadis

Ebu malik el-Eş’ari, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

“Temizlik imanın yarısıdır.” (İman cennet demektir. O zaman da bütün çeşitleri ile temizlik abdestten el yıkamaya kadar cennetin yarısı demektir.) Müslim, 223

 

On beşinci Hadis

Ukbe bin Amir radıyallahu anh diyor ki, Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme “Kurtuluş nedir?’ diye sordum. Buyurdu ki:

  • Diline sahip ol,
  • Evin sana yetsin (evinin kıymetini bil),
  • Günahlarına ağla (tevbe et, istiğfar et.) Tirmizî, 2406

 

On beşinci Hadis

Amr bin As radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden şöyle nakletmiştir:

“Tıpla önceden bir ilgisi olmadığı halde bir hastayı yönlendiren zararı öder.” (Uzmanlığı olmayan hastayı yönlendirmemelidir, yönlendiren bir hataya sebep olursa hem vebale girer hem maddi ziyanı öder.) Nesaî, 4830; Ebu Davud, 4586

Nureddin Yıldız