Gayeye ulaşmak için günaha girmek, maksadı mabut edinmek olur mu?
Hocam, ben, bir amacın –hâşâ- Allah’ın önüne geçmesinin caiz olmadığını öğrendim. YKS’ye hazırlanıyorum, ders alıyorum; bu süreçte bazen namahremlerle konuşuyorum. Daha çok ders çalışmak için zaman zaman namazın sünnetlerini terk ediyorum. Bu davranışlar, amacı putlaştırmak anlamına gelir mi?
Ayrıca, bir adam para kazanma hedefiyle faize bulaşsa, amacı uğruna haram bir fiil işlese, bu durumda maksudu mabudu mu olmuş olur?
Bir şeyi “putlaştırmak” veya “mabut edinmek” demek, onu Allah’tan daha çok sevip, onun uğruna Allah’ın sınırlarını göz göre göre çiğnemektir. Kalpte o şey, Allah’ın rızasından, O’nun emir ve yasaklarından daha kıymetli hale gelirse, evet bu bir nevi manevi şirk olur. Bu, niyetin ve yaptığın şeyin iç yüzüne bağlıdır. Her hata şirk değildir, her gevşeklik de putperestlik sayılmaz. Ama senin kalbin bu konuda uyarı veriyorsa, o işte bir tehlike var demektir.
YKS’ye hazırlanmak, üniversiteye girmek, ders çalışmak… Bunlar hedef olabilir, güzel de hedeflerdir. Ama bu hedef uğruna namazın sünnetlerini terk etmek sürekli hale gelirse ve bu da “Boşver namazın sünneti o kadar önemli değil.” tarzı bir umursamazlık içerirse, burada kalbin meyli sorgulanmalıdır. Fakat bu hata seni müşrik yapmaz ama kalbin dengesi bozulmuş olur.
Namahremlerle konuşmak gerekiyorsa, yani öğretmenlik ilişkisi gibi ciddi bir eğitim süreciyse, zaruret kadar ve ölçülü olduktan sonra bu caizdir. Ama bu, gereksiz samimiyetlere, hal hatır sormalara, esprilere kayarsa, orada nefis işin içine girmiş olur. Bu da dersin değil nefsin putlaştığını gösterir.
Bir adam para kazanmak için faize bulaşıyorsa, burada açıkça Allah’ın haram kıldığı bir yola girmiş olur. Velev ki “niyetim iyiydi” dese de bu niyet o ameli helal kılmaz. Eğer bu kişi “Allah yasaklamış ama ben yine de yapacağım çünkü para daha önemli.” diyorsa, işte o zaman parayı mabut edinmiştir. Bu dil ile değil, kalp ile yapılan bir tercih olduğu için çok tehlikelidir.
Kardeşim, özetle asıl mesele şudur:
Bir Müslüman bazen zayıflar, hataya düşer. Ama içinde “Bu yaptığım yanlış, Rabbim affetsin” duygusu varsa, o hâl şirk değil, imanın izidir. Ama bir insan Allah’ın hükmünü bilerek terk edip, “Benim işim daha önemli” diyorsa, orada amaç Allah’ın önüne geçmiştir ki bu da çok büyük bir tehlikedir.
Senin bu soruları sorman bile kalbinin hâlâ Allah’ın rızasını aradığını gösteriyor. Sakın umutsuzluğa kapılma. Dersin de olsun, hedefin de olsun ama kalbinde Allah’a olan teslimiyet her zaman en önde dursun. Sünnetleri ihmal ettiysen, telafi etmeye çalış. Nefsine fırsat verme. Yarın başarı gelse ama iman zedelense neye yarar? Ama Allah rızası varsa, az bir başarı bile hayra dönüşür.
Rabbim sana güç, dirayet ve istikamet versin. YKS’yi vesile kılsın, maksadını değil. Hem başarılı hem muttaki kullarından eylesin.