Günahkâr biri olarak temiz biriyle evlenemez miyim?
Kıymetli hocam ben otuz yedi yaşında ümmetin derdiyle yaşayan bir kardeşinizim. İçim yanarak sizlere bir hususu arz etmek istiyorum.
Bulunduğum ilde üniversite hayatından itibaren İslami çalışmalarda bulundum ve Rabbim bana yöneticilik sorumlulukları verdi. Her ortamda itibar edilen, sayılan ve sevilen bir insan oldum Rabbimin rahmetiyle. İnsanlar bir derdi olduğunda çözüm veya fikir için bana geliyorlar. Ben 2011 yılında evlenmiş 2020 yılında boşanmış ve iki çocuk sahibiyim. Evlenene kadar değil kız arkadaşım olmasını hiçbir kızın eline dahi dokunmadım. İslam’ı tercih ettim. Üniversiteye başörtüsü zulmünden dolayı gitmemiş, hafız, alternatif İslami eğitimleri almış, ailesi, kültürü, aklı vb. hususlarda uyumlu olduğunu düşündüğüm birisi ile evlenmiştim.
Evlendikten sonra cihadım evimdir dedim. Vakıf dernek işlerini zorunlu alanlara aldım ve muhabbet için bile oturmadım. Evime, eşime ve çocuklarıma vakit ayırdım. Para hususlarında hiç mağdur etmedim. Sevgimi gösterme hususunda bahsi gecen beş sevgi dilinin üçünü aktif kullanan biriyim. Eşimi kuşatan, etrafında dolaşan biriydim.
Evimde geçimsizlik ya da sorumsuzluk gibi akla gelen herhangi bir sorun yoktu. Ancak eşim, kendisini onun istediği şekilde sevmediğimi iddia ederek ayrılmak istedi. Ben de her türlü yolu denedim; psikologlar, psikiyatrlar, hocalar derken Allah biliyor ki daha fazla deneyecek bir şeyim kalmadı. Gidiş gelişler yaşadık boşanma hususunda ama en sonunda ben de yoruldum ve onun boşanma isteğine üç yıl dayanabildim ve tamam dedim. Herkes onu kınadı, “bu çocuktan boşanılmaz” gibi şeyler dediler.
Ancak, bu boşanma olayından dolayı çok üzüldüm ve boşanmadan bir yıl sonra, maalesef tepkisel olarak (yani, ben dinim için böyle bir tercih yapmışken, neden eşim benden boşanmak için gereksiz, sebepsiz, anlamsız bir şekilde boşandı diye düşünerek) yanlış bir yola düştüm. Etrafımda bana göz kırpan çok kız oldu, Rabbimin lütfuyla güzel ve yakışıklı olarak tanımlandığım bir şekilde yaratılmışım. Hiçbir kıza bir kere bile bakmamışken, bir tanesiyle olmayacak işlere düştüm. Başı açık bir kızdı. İlk başta bir kız arkadaş olarak göreyim, muhabbet edeyim dedim. Süreç çok hızlı ilerledi ve bir ayın sonunda yanlış bir yola girdiğimi hissettim. (Kendisine hiç dokunmamışken) ona sordum, senin kalbin çok güzel, eğer kapanırsan seninle evlenirim. Yoksa ben bu ilişkiyi bitireceğim. O da olur dedi. Sonra ben de süreçte hızlandım. Evleneceğim umuduyla kendimle ilgili sınırlarımı aştım. Maalesef geri dönülemez noktalara düştüm ve zina ettim.
Aradan iki üç ay geçti, o da kapanamayacağını, onu öyle kabul etmemi istedi. Ben kapanmayacaksa evlenemeyeceğimi söyledim. Bununla beraber, bu bataklıktan geri çekilemedim. Bir yandan kapanmasını beklerken, bir yandan da zina tam gaz devam etti.
Eşimle yaşamadığım kadar heyecanlı, zevkli ve keyifli bir hayat çıktı karşıma. Yaklaşık iki yıl boyunca zina dolu bir yaşantıya başladım. Kızcağıza günaha girmeyelim diye nikâh kıyalım bari günaha girmeyelim daha fazla dedim. Başta istemedi, sonra o istedi, bu sefer de ben sanki nikâhla oynamış gibi hissettim, hayır dedim. Bu zaman zarfında zina ve keyif doruk noktasındaydım, İslamî çalışmalarda aynı yerden devam ediyordum. Berbat bir psikoloji anlatamam, vicdan azabı, aşk, mücadele ve kahrolma bir arada...
Bu arada etrafımda hiç kimsenin yakalayamadığı bağı yakaladım, çift ilişkisindeydim, kafa yapısı, hayata bakışımız vs. çok uyumluydu (din anlayışımız ve yaklaşımımız haricinde tabii).
Keyfin doruk noktasında yaşarken, kendisi benden yalvararak, ağlayarak, kahrolarak kendisini başörtüsüz kabul etmemi, başka ne istiyorsam (namaz, dini hassasiyet, dış kıyafet) yapacağını söyledi. Hastanelere düştü kahrından, yani çok acı çektiğini görebiliyordum açıkçası. Bir yerde benden vazgeçemiyor, bir yerde de başörtüsünü takamıyordu.
Altı ay önce, benim kendisine baskı yaptığım vs. hususlarla benden ayrıldı. Ben tabii kahroldum ama artık geride bıraktım. Yaptığım zinadan, muameleden, ikiyüzlülükten de kahrolmuş bir şekilde elimde bomboş kaldım...
Şimdi geldiğim noktada yaptığım hataya ve zinaya tövbe etmiş şekilde yaşamaya karar verdim. Ve o kızdan başka kimseye dokunmadım, zinaya devam etmedim.
Şimdi sorum şu hocam, ayette buyrulduğu üzere temiz erkekler temiz kadınlara, kirli erkekler kirli kadınlara... Ben bu husustan dolayı ailemin bulduğu kızla görüşmeyi kesmeli miyim? Veya söylemeli miyim? (Ki söylersem muhtemelen bırakır beni)
Son olarak bir dertleşme, hocam eğer ben kirli birisi olarak kirli ile evleneceksem (ki zina etmek istemiyorum artık) ne benim evladımı İslami olarak yetiştirecek bir eş, ne de benimle İslami bir hayat yaşayacak bir eş bulmam mümkün değil. İçtenlikle söylüyorum ki dışarıda herkes herkesle zina içerisinde olduğunu gördüm bu süreçte. Yani leş gibi bir hayat.
Bunun yanında bir de İslami hayatı yaşadığını iddia eden bir kitlemiz var ki, evlenmiş boşanmış ve hatta iki çocuğu olan (ki annelerinde çocuklarım haftada bir gün görebiliyorum) birisi ile evlenmek istemiyorlar. Ben evlenmeden önce çevremdeki insanlar hemen hemen akrabalarımın hepsi kendi kızları ile beni evlendirmek isteğindeydiler. Ama geldiğimiz noktada evlenmek istemiyorlar ama zina etmek, takılmak vs. hususlarda herkes var. Şükürler olsun maddi olarak da imkânım yerinde. Zevkli bir yaşantım var, gezerim, yerim yediririm, kızların “ideal dedikleri bir tipim”. Nitekim dediğim gibi evlenme harici her şeyi istiyorlar ama evlenmek istemiyorlar.
Ben bu işin içinden çıkamıyorum, dinime namazıma, Rabbime yöneldim ama bunaldım artık. Dışarıdan evlenme harici teveccüh çokken, evlenmek için bu hanım adayını kaçırmalı mıyım diye endişe ediyorum.
Her şey, tevbendeki ciddiyete ve kalıcılığa bağlı.
Ne kadar kalıcı tevbe ettin ona bak.
Gerçek bir tevbe sahibi kirli değildir. Temizle evlenebilir.