Yazılı Fetva

Hayâ sözü sadece utanmayı mı anlatır?

1873
27.09.2022

Hocam hayâ denince ne anlamalıyız? Sadece bir utanma ile açıklanması yeterli midir?

Hayır, hayâ için “utanma” diye bir açıklama çok kısır kalır. Hayâyı arlanma, sıkılma olarak dar bir dairede görmenin yerine daha geniş bir çerçevede şöyle anlamalıyız: 

  1. Bir numaralı hayâ başlığı insanın Allah’tan hayâ etmesidir. Allah’ın kulu üzerindeki nimetlerini ve o nimetlere karşı kulun yetersizliğini düşünerek, Allah’ın azametini ve ona karşı ona asi olmanın ne kadar büyük bir hata olacağını tefekkür ederek daha iyi Müslüman, daha iyi bir kul olmaya gayret eder. Bu bir hayâ sahibi olma gerçeğidir.
  2. İkinci bir hayâ konusu da meleklerdir. İnsanı sürekli izleyen meleklerin varlığına iman eden biri onların izlemesine karşı kulluğunda hata ederken veya yarın hesabı sorulduğunda meleklerin şahit olacağını düşünürken hayâ ile donanmış olduğu anlaşılır.
  3. Üçüncü bir hayâ durumu da insanlardan hayâ etmektir. İnsanlara zulmederek, kendisini yanlışa düşürerek yanlış yapmayıp hayâ etmiş olur.
  4. Bir dördüncü hayâ çeşidi de insanın kendi kişiliğine karşı dikkatli olmasıdır. İnsan olarak, Müslüman olarak toplum içinde şahsiyetini yıpratacak işler yapmaktan hayâ eder ki bu bir kendi şahsiyetini kendin koruma anlayışıdır. Hayâ ve pısırıklık, ezilmişlik aynı şeyler değildir. Buna da dikkat edilmelidir.
  5. Hayâ hayatı kuşanmalıdır. Tartışırken, sinirli iken, açık veya gizli bir yerde iken, sevinç ve üzüntü anında, eli darda veya bollukta, zengin veya fakir durum ne olursa olsun hayâ kişiliğimiz ve tavrımız olmalıdır.
  6. Bu düzeyde ve sürekli bir hayâ için Allah’a ve ahiret gününe imanın aktif olması gerekir. Iman zayıfladıkça hayâ da zayıflayacaktır. Allah’ın nimetleri ve azabı, kudreti unutulmamalıdır. Allah’ın kulunu her an murakabe ettiği bilinmelidir. Hayâ açısından güzel örnek olabileceklerle beraberlik gerekir. Ve hayâ için kişinin nefsi ile sürekli bir mücadele içinde olması gerekir.
Nureddin Yıldız