Hocam gurbetçiyiz, çocuklarımız büyüyor ve korkuyoruz…

Selamünaleyküm.
Mü’mine bacım, size ve sizin gibi bacılarıma imreniyorum. Sizden kendim için duâ istiyorum. Sizin gibi dertli kadınların duâsı bu gökleri tutar ayakta diye umuyorum. Diploma, iş, gelinlik, emeklilik vs. furyasından sıyrılmış da dininizi dert etmişsiniz. Ne mübareksiniz siz. İmrenilecek durumdasınız. Bu seviyenizi sakın düşürmeyin. Şeytan sizi nefes nefes izleyecektir bilesiniz. En küçük fırsatta sizi devirmek ve dünyaya secde ettirmek isteyecektir. Rabbim sizi korusun. Size, eşinize, yavrularınıza rahmeti ile muamele buyursun. Pek mutlu oldum bu derdinizden/derdinizle dertlenmenizden. Küfrün göbeğinde imân derdi ile yoğrulmak ne güzel bir durum, oh be; çıldırsın İblis şimdi. Yahudi hokkabazların ortasında Meryem kulunu bir mucize kaynağı olarak gönderen Allah-û Teâlâ, sizin gibi sâliha kadınları Avrupa'nın ortasında gönderirken bize bu mucizeyi hatırlattı. Elhamdülillah. Size duâlar ediyorum.
 
Bacım,
Allah-û Teâlâ seni derdinle kavursun, o dertle dirilesin, hasretini cennetlerde soluklandığın gün mutluluğunun kaynağı olarak göresin. Evlatların sâlihlerden, âlimlerden, fâzıllardan, şehitlerden olsun. Cennetleştirilmiş bir evden cennetlere gidesiniz hep beraber. Âmîn.
 
Size tavsiyelerimi aynı zamanda size ve yavrularıma bir duâm olarak biliniz:
 
a- Şunu kesin olarak bilin, bir kenara not edin:
Niyetiniz ve hasretiniz sizden/yapacağınız her işten daha büyüktür, değerlidir. Sizi kurtaracak olan ve Allah-û Teâla'nın yardımı ile yüzleştirecek olan da budur zaten. Siz bu hasreti canlı tutun. Samimiliğinizi bozmayın. Yavrunuzu nazardan kolladığınız gibi bu hissiyât ve hasretinizi de nazardan
kollayın. İblis ve ona yaran olanlar sizi yalnız bırakmayacaklardır. İhlâsınız canlı kalsın.
 
b- Niyetinizi ve emelinizi ölçün ama kilometre ölçer gibi yavrularınız üzerinde kat ettiğiniz mesafeyi ölçmeyin. Bırakın Allah-û Teâla ölçsün. Diyelim, Nuh (aleyhisselam) Efendimiz gibi, dokuz asrınız size bir namazlı çocuk vermedi, diyelim öyle oldu. Size ne? Derdiniz çocuk muydu yoksa Rabbinize teslim olmuş bir anne olmak mıydı? Merak etmeyin, öyle bir Rabbiniz var ki, o sizi sizden iyi biliyor, sizi de yavrularınızı da O (azze ve celle) yarattı. Atın kendinizi onun rahmet deryasına, sonra da olup bitene aldırmayın. Burada üç çocuk için emek verip gözyaşı akıttınız diyelim. Burada onları umduğunuz gibi de bulamadınız. Cennetlerde soluklandığınız zaman sizi bekleyen üçten çok daha fazla çocuğu yetiştirmek arzusu ile yoğrulmuş kalbin sahibine sunulmuş cennet çiçeği gibi çocuklar olacak. Orada Allah-û Teâlâ’yı ve en büyük hasret olan Allah-û Teâlâ’nın rızasını bulacaksınız biiznillah. Sakın küçük düşünmeyesiniz, basit kalmayasınız.
 
c- Türkiye'ye gelme konusunda çok doğru düşünüyorsunuz. Size buraya gelmenizi tavsiye
ederim. Yalnız bu hususta eşinizle tam bir söz birliğiniz olsun ki, İblis size sızacak bir yer bulmasın. Türkiye'ye gelirken de iki şeye dikkat edin, önceden zihninizde olsun bu iki şey. Birincisi, artık burası da yapay bir Fransa olarak çarpabilir gözünüze. Bütün güzel farklılıklara rağmen adım adım kıyamete doğru yuvarlandığımız bir zamanda buralar da cennet diyarı değil. Hazırlıklı olun.
İkincisi, siz çocuk yetiştirme cihâdı yapacaksınız. Bu cihâd, Mekke sokaklarında bile dolaşsanız cihâdın ta kendisidir. Bir cepheden diğerine gitmekten başka bir şey değildir intikaliniz. Bunu bilin. Sonra da biiznillah hicrete niyetlenerek gelin. Gelince görüşürüz. Bizim bir tek nefesimiz kaldı ise onu sizinle biiznillah paylaşırız. Size, eşinize ve yavrularınıza duâlar ederim. Sizden de duâlar beklerim.
Aziz ve Celil olan Allah-û Teâlâ’ya emanet olunuz.
 
Nureddin YILDIZ
fb.com/nureddinyildiz
twitter.com/nurettinyildiz
instagram.com/nureddinyildiz