Mektuplar

İrademi Kontrol Edemediğim İçin Kendimi Kötü Hissediyorum

7578
20.02.2018

Selâmun aleyküm.
 
Sevgili hocam öncelikle sizi bir büyüğüm olarak çok seviyor ve size kıymet veriyorum. Sizi Allah için seviyorum. Benim şikâyetim kendimden… Ben uykuya çok düşkünüm. Kendime ait bir kitaplığım var. Hem okumam gereken kitaplar hem de kılmam gereken kazalar, yapmam gereken Kur’ân okumaları gibi… Günlük yaptığım işler de bunlara dâhil. Temel nedeni nedir bilmiyorum ama her şeyim aksıyor. Kendimde münafıklık alameti görüyorum. Aynı zamanda kursta hocalık yapıyorum ama bu durum yüzünden moralim bozuk; keyifsiz ve mutsuzum. Kendimi şimdi nasıl zapt edeyim bilmiyorum. Bu bir hastalık mıdır, irade zafiyeti midir, nedir? Hadislere bakıyorum, bütün münafık oklar beni gösteriyor. Keşke sizinle tanışıp görüşebilseydim. Ama gelemiyorum... Ne olur bana bir tavsiye de bulunun. Rabbime emanet olun.
 
Hocam beni doğru yönlendirmeniz açısından şunu da eklemek istiyorum. Kurstan gelince öğle ve ikindi namazlarını kılıp uyuyorum, akşam kalkıyorum. Yapmam gereken okumalara, ibadet ya da Kur’ân gibi işlerime yönelmek istesem bu sefer annem ve babam müdahale ediyor. ‘’Odaya çekilmeyin, zaten gündüz yoksunuz yüzünüzü görmüyoruz. Gitmeyin.’’ diyorlar. Birkaç saat sonra uyuyacağız ama onu bile yapamıyorum ailemin tepkisi bu aksamanın en temel sebebidir. Odaya gitsem yine çağırıyorlar ki boş şeyler içinde orada değilim. Ne yapayım şimdi hocam, ne yapsam bir yerden sonrası eksiklik oluyor... Aileme nasıl davranayım? Ya benim kendi sorumluluklarım? Vaktinizi aldım ama çok kötü bir ruh haline girdim artık.

Selâmünaleyküm.
 
Bu çağa farklı bir isim olarak ‘’Nimetler ve imkânlar içinde ama gariplerin çağı’’ demekte bir sakınca görmüyorum. Sizin derdiniz de bunu yansıtıyor. Nimetler içinde yüzerken yokluktan şikâyet etmek durumundayız. Siz veya biz, hâlimiz şöyle veya böyle benzeşiyor. Allah’a sığınmak ve dinine teslim olmaktan başka çaremiz yoktur. Acilen ona dönmeliyiz.
Size bu huzursuzluğunuzun azalması için bazı tavsiyelerde bulunabilirim ama kesin bir düzelme için sizin özel nedenleriniz üzerinde de araştırma yapılması gerekiyor olabilir. Bu da bir psikolog nezaretinde yürümek demektir.
 
- Evet kendimizi kontrol edelim. Ne durumdayız, nasıl gidiyoruz muhasebesi yapalım. Yalnız bunu ‘’münafıklık’’ kavramı ile pekiştirecek düzeye getirmeyelim. Aileyi itham edecek sonuçları öne çekmeyelim. Halk dilinde buna, en son söylenecek sözü en başta söylemek denir. O da şeytanın bize nüfûz etmesi ve bizi sömürmesi bakımından aleyhimize bir tutumdur. Abartmadan ama titiz davranmak ilkemiz olsun. İnsan olduğumuzu, etten ve kemikten yaratıldığımızı unutmayalım. Yorulmamız, usanmamız, ağlamamız/gülmemiz, mutlu olmamız sinirlenmemiz normaldir. Normal olmayan ise bir yere kilitlenip kalmaktır. Mesela sizdeki bu durum, insan hayatı akışında normal bir durumdur. Evlenmenizin gecikmesinden, bedeninizdeki keşfedemediğiniz bir arızadan, çevrenizin sizi bunaltmasından, kapasitenizi zorlayan bir işte olmanızdan, fıtratınızın tersine işler yapmanızdan kaynaklanıyor olabilir. Hangisi olursa olsun, hepsinin çözümü vardır biiznillah. Çözümü olmayan tek şey, çözümsüzlüğe inanmaktır. Günlük hayatınızı iyi programlayın. Namaz eksenli bir planlama yapabilirsiniz. Özellikle yemek ve uyku ne kadar kontrolünüzde ise günlük hayatınız için o kadar uygulanabilir bir program yapabilirsiniz demektir. Şu üç şey avucunuzun içindeki gibi kontrol ettiğiniz şeyler olmalıdır:
 
Uyku, yemek ve arkadaş.
 
- Uyku sıkıntısı sizin yemek tarzınızdan kaynaklanıyor olabilir. Çok yiyorsunuzdur, zamansız yiyorsunuzdur, ağır gıdalar alıyorsunuzdur, hazım sorununuz vardır… Bunları bir diyetisyenle de değerlendirebilirsiniz. Yemek açısından sıkıntı yoksa bedensel bir sorunu inceleyeceksiniz. Öyle veya böyle acil bir eylem planı olarak şunu yapın:
 
Gündüz uykusunu özellikle de ikindi civarındaki uykuyu iptal edin. Gece aynı saatte yatın, aynı saatte kalkın. Toplam uyuduğunuz da yedi saati geçmesin altı saati düşmesin. Uyku öncesinde yemek yemeyin. Üç saat öncesinde en az yemek işi bitsin ve asla ağır yiyecekler yemeyin. İnternet ve cep telefonu kullanımınızı sınırlayın. Arkadaş çevrenizi kontrol edin. Gündemi sizin gündeminizden farklı olanları elemek zorundasınız. Ebeveyninizle tartışma ortamlarını azaltın. Mesela onlar sizi görmek istiyorlarsa, siz onların bu isteğinden önce onların gözlerine görünün, ellerini yanaklarını öpün ve odanıza çekilin. Bu sizi merak etmelerini azaltır. Odanıza çekilirken de ‘’Ben gelmeden yemeğe başlamayın ha!’ diyerek alakanızı gösterin. Bunlar basit ama sizi rahatlatır şeylerdir.
 
Bilhassa namazın rahatlatıcı yönünü bilmelisiniz. Kur'ân okumanın huzur verdiğini bilmelisiniz. Zikir yapmaya gayret edin. Ve unutmayın: Hayat, sabretmesini bilenlerin kazandığı bir cihâd imtihanıdır. Sabır da her an ve her iş için geçerlidir. Size duâ ederim, kalbinize huzur akıtmasını Allah-û Teâlâ’dan dilerim.
Selâmünaleyküm.

Nureddin Yıldız