Kumar bağımlısı babamla hayatıma nasıl devam edeceğim?
Ben 24 yaşındayım. Son 4 yılım yeğenime bakmakla geçti ablam çalışmak zorunda olduğu için. Şimdi yeğenim kreşe başlayacak. Aslında yeğenim kreşe başladıktan sonra kendime ve derslerime odaklanırım diye düşündüm. Çünkü küçük bir çocukla ders çalışmak gerçekten çok zor hatta bazen imkansız. O yüzden kendi hayatım için çok bir şey yapamadım. Ama tabi şimdi artık yeğenim kreşe başlayacağı için annemle babam ‘artık yanımıza gel, orda ne yapacaksın’ dediler. Tabi haklılar da. Ama ben bu son 4 yıl içerisinde evlenirim diye hayal etmiştim ama nasip olmadı. Babamların yanına dönmeyi ben de isterim tabi ama çok korkuyorum. Çünkü babam bir kumar bağımlısı ve çalışmak istemiyor. 55 yaşında ve bu yaştan sonra ben birinin elinde çalışmam diyor. Bir anda çok param olsun hayalinde. Annem de ev hanımı, 48 yaşında. Annem çok kilolu ve çok ağır fibromiyalji hastası. Ablamın izin sürecinde yanına geldim ve baktım ki ev işlerini dahi yapamaz hale gelmiş. Bana ihtiyaç duyduğunu söyledi, ben nasıl kırayım onu şimdi. Ama evde babam sürekli “of hayattan hiç zevk almıyorum, çok sıkıldım vs.” gibi cümlelerle dolaşıyor. Annemin de şu an bu kadar hasta olmasının en büyük sebebi yıllardır sürekli babama odaklanması ve onu değiştirmeye çalışmasıydı. Biz 6 kardeşiz ve çocukken dahi hatırlıyorum hep annem babamın peşinden koşar, çoğu zaman bizi gözü görmezdi. Hala da öyledir. Ve ben ne yapacağımı, nasıl davranacağımı bilmiyorum. Son bir evlilik görüşmesi yapmıştım. Evlenmeyi düşündüğüm kişi ile her şeyimiz uyumluydu, kalplerimiz birbirine ısınmıştı ve evlenmeye karar vermiştik. Ama beyefendinin babası benim babamı araştırmış. Babamın önceden kumarhane işlettiğini, bu işi yaptığını öğrenince rızasının olmadığını söyledi ve evlenmemizi engelledi. Böyle de bir problemim ve korkum oluştu. Hocam bana bir yol gösterin, akıl verin. Ben çalışayım, en azından kendi ihtiyaçlarımı gidereyim desem babam zaten maaşımı direkt alır, bunu biliyorum.
Öncelikle şunu bil: Sen bir vebal altında değilsin. Ne anneni hasta eden süreçte ne babanın tercih ettiği hayatta ne de evlilik meselelerinde senin bir kusurun yok. Sen değil; annen, sen, kardeşlerin hep taşıyan tarafta olmuşsunuz. Şu başlıklarımı dikkatle okumanı istiyorum:
- Ailenin Hayatını Sırtlamak Zorunda Değilsin: İslâm’da evlât, anne-babaya hürmetle mükelleftir. Ama kendi hayatını yakma pahasına değil. Bu yüzden, “evde çalışmak istemeyen bir baba için sen çalışıp maaşını vereceksin” gibi bir görev senin omuzlarında değildir. Yaparsan fedakârlık olur, yapmazsan vebal olmaz.
- Annenin Durumu Farklı: Annen gerçekten hasta ve zayıf durumda. Onun yanında olmak, bir evlâtlık görevi, hatta sana sevap getirecek bir ibadettir. Ama bu da bir ömür boyu her şeyinden vazgeçerek olacak bir şey değil. Dönemsel olarak bakmalı, annen toparlayınca adım adım kendi hayatına dönmelisin.
- Babanın Bağımlılığına Karşı Mesafe Koymak Günah Değil: Kumar, bir haramdır. Kumarla meşgul olan, ailesine zulmeder, mala zarar verir, maneviyatı tüketir. Bu kişiye acımak ayrı, her gün onun hayat tarzına mahkûm olmak ayrı bir şeydir. Kendini ezdirmeden durman caizdir, meşrudur, tavsiye edilir. Bir ömür “babam beni ezmesin diye” kendi hayatını ipotek etmek ne dinimizde ne ahlakta zorunlu değildir.
- Evlilik Meselelerinde Sabrın Karşılıksız Kalmayacak: Geçmişte babanın işleri nedeniyle bir nasibin elinden kaçmış olabilir. Ama Allah kimseyi başkasının günahından sorumlu tutmaz. Sen temiz kalpliliğini ve güzel ahlâkını korudukça, Rabbim senin gönlünü ferahlatacak biriyle yollarını kesiştirecektir. Sabret ama ümidini kesme.
Bu anlatılanlardan sonra yapman gerekenleri şu şekilde sıralayabilirim:
Dua Et, Sabırla ve Hayırla: “Allah’ım bana yolumu göster, beni isabetli kararlarla yürüt, kimseye yük etme, bana yük olanları hayırla uzaklaştır.” Gece yatmadan önce 2 rekât namaz kıl, sadece Rabbine açıl ve O'ndan yardım iste.
Güvendiğin Bir Hoca Hanımla veya Büyüğünle Bizzat İstişare Et: Uzağında değil, yanında olan; seni tanıyan biriyle durumunu paylaş. Özellikle kadınların hayatı birebir yaşayanlarla konuşarak netleşir.
Babanın Baskısına Karşı Sınır Belirle: Net ve saygılı bir dille “Kazanırsam kendi ihtiyaçlarım için kullanacağım” de. Bunu söylemek isyankârlık değil, şahsiyetini korumaktır.
Son söz olarak,
Evladım, bu dünyada hiç kimse Allah’ın seni gördüğü kadar seni göremez.
Sen içini O’na dök, O da seni yormayacak kapılar açsın.
Bu zor dönem geçecek. Yeter ki kararsızlıkla kendini tüketme. Her adımda dua ederek, sabrederek ve istikametle yürü.
Hayat bir anda düzelmez ama yavaş yavaş yoluna girer.
“Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara sûresi, 153. âyet)
Rabbim seni, aileni, anneni selamete çıkarsın.
Hayatını hayırla yazsın.
Yüreğine ferahlık, önüne bereket, karşına hayır insanları çıkarsın.