Yazılı Fetva

Öldüğümüzde ne olacak, kabir hayatı nasıldır?

31868
07.04.2015

Hocam, öldüğümüzde ne olacak? Kabir hayatı hakkında ayet veya hadis var mı, biraz bilgi verebilir misiniz?

Kabir, fani insanın dünya ile ahiret arasındaki tampon noktasıdır. Cesetlerimizin kıyamet vaktine kadar emanet edildiği yer orasıdır. Şöyle de diyebiliriz: Kabir, ahiretin ilk durağıdır. Ölen her insanın kıyamet vaktine kadar bekleyeceği yer olan kabir aynı zamanda ahirette insanı bekleyen iyi/kötü akıbetin de bir benzeri ile karşılaşılacak olan yerdir. Akıbet olarak cennete gidecek olanlar kabri, bir çeşit cennet bahçesi gibi bulacaktır. Akıbet olarak cehenneme gidecek olanlar da kabri bir çeşit cehennem olarak bulacaklardır. Elbette kabir cennet veya cehennem değildir ama kabirde nimet veya azap vardır. Bize ulaşan pek çok hadiste kabirle alakalı olarak nimet veya azaptan söz edilmektedir. Kur'an ayetleri arasında da kabir azabına işaretler vardır. Bu nedenle mü'min olarak kabir hayatının azap/nimet açısından bir tür karşılık yeri olacağına iman ederiz. Ehlisünnet inancında genel anlayış böyledir.
Yalnız şunu vurgulamamız gerekmektedir:
Kabirdeki durum tamamen gayb alemine dair bir durumdur. Orada ne olup bittiğini, ne olabileceğini ancak vahiy yoluyla bize bildirilenler kadar bilebiliriz. Tahminler ya da rüya gibi yöntemlerle kabir hakkında bilgi sahibi olmamız mümkün değildir. Hadislerde zikredilen kadarı ile yetinmemiz ve konuyu derinleştirmememiz gerekmektedir.
Kabirle alakalı itikamızın özeti şöyledir:
a- Kabir, insanın ahirete açılan yolculuğunun ilk durağıdır. Bu ilk durak ahiretteki akıbetin özetinin görüleceği yerdir.
b- Kabirde azap veya nimet vardır. Bu hakikat hadislerle sabittir.
c- Kabirde sorgu sual vardır. Dünyadaki iman durumuna göre orada cevap verme ya da verememe olacaktır.
d- Kabir alemi insanın meçhulü olan bir alemdir. Vahyin dışında kabirle alakalı kati bilgimiz olamaz. İnsan meçhul gördüğü her şeyde olduğu gibi kabirde de bilgi sahibi olmak istemiştir. Bu insan ilgisinin abartılması veya fiziksel bir araştırma gibi görülmesi yanlıştır. Bize ulaşan ayetler/hadisler bilgimizin sınırını göstermektedir. Onunla yetinmesini bilmeye mecburuz.
e- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin hadislerinde kabir azabından Allah'a sığınmayı ihtiva eden dualar vardır. O duaları virt edinmek gerekir.

Nureddin Yıldız