Yazılı Fetva

Ramazan'da gökyüzünde beklenen alametler hakkında

93094
16.04.2020

WhatsApp aracılığı ile aşağıdaki mesaj sosyal medyada dolaşmaktadır. Belirtilen hadisin sahihliği hakkında bilgi verebilir misiniz?
 
RAMAZAN'DA GÖKYÜZÜNDE BEKLENEN ALAMETLER
 
HADİS: "Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Ramazan ayının 15’inde Cuma günü kuşluk vaktinde bir sayha (gökten bir ses) olur. Bu olay Ramazan’ın ilk gününün cumaya denk geldiği ayda olur. Uyuyanı uyandıran bir hidde (çöküş, yıkılış) olur. Cuma gününün gecesinde esir kadınlar odalarından çıkar, hür olurlar. O sene depremler ve nezlenin çok olduğu bir senedir. Ramazan ayı o senenin Cuma gecesine denk geldiğinde, sizler Ramazan’ın 15’inde Cuma günü sabah namazını kıldığınızda evinize girin, pencerelerinizi kapatın, bedeninizi koruyun, kulaklarınızı kapayın, Sayha (gökten gelen sesi) duyduğunuzda Allah’a secde edin ve şöyle deyin: Subhanel Kuddüs, Subhanel Kuddüs, Rabunal Kuddüs (Ey Rabbimiz Sen Kusursuzsun , Sen Yücesin). Kim böyle yaparsa kurtulur, kim yapmazsa helak olur." (Nuaym bin Hammad, Fiten, s.151)
 
HADİS: "Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Ramazan ayında bir ses olur. Dediler ki Ya Rasulallah! Başında mı, ortasında mı, sonunda mı olur? Buyurdu ki: Ayın ortasında olur. Ramazan’ın 15’i Cuma günü gece yarısında bu ses olur. Yetmiş bin kişi (yani,birçok kişi) bayılır (şoka girer), bir çok bakirenin bakireliği gider, bir çok kişi kör olur. Dediler ki, Ya Rasulallah! Bundan kim kurtulur? Buyurdu ki: Evinde kalan, secde yaparak Allah’a sığınan ve O’nun büyüklüğünü söyleyen kurtulur. Bu sesi diğer bir ses takip eder. İlk ses Cebrail’in sesi, ikinci ses ise şeytanların sesidir. Ramazan’da ses, Şevval’de kargaşa, Zilkade’de kabileler ayrışır, Zilhicce’de hacılara saldırı olur. Muharrem ayının başında belalar olur sonunda da ümmetimin Mehdi ile Fereci (kurtuluşu) olur." (Taberani,Mucemül Kebir, 18. Cild,s.332)
 
HADİS: "Mehdi'nin çıkışından önce doğudan bir kuyruklu yıldız doğar. Işığı yeryüzündeki insanları aynı dolunayın aydınlatması gibi aydınlatır. Kıvrılıp iki tarafı birleşecek şekilde sanki de tekrar geri döner." (Mucemu’l Ehadis-i İmam Mehdi, cild:1, s.272)
 
AÇIKLAMA
 
Yukarıdaki ilk iki hadis-i şeriflerde Peygamber Efendimiz (sav) ilk gününün ve 15 gününün cuma gününe denk geleceği bir Ramazan ayından bahsediyor. Bu Ramazan ayında bazı alametler olacağı ve bunların da Hz Mehdi'nin çıkış alametlerinden olduğunu anlıyoruz.
Bu seneki Ramazan ayı 24 Nisan'da başlayacak. Çok enteresan bir şekilde 24 Nisan Ramazan'ın ilk günü cuma gününe denk geliyor ve Ramazan'ın 15 günü yine 8 Mayıs cuma gününe denk geliyor. Hadiste gökten gelecek bir sesten bahsediyor. Bu ses gökyüzünde oluşacak bir alamet olabilir veya uydudan, televizyon ve internet aracılığıyla söylenecek dünya çapında büyük bir olay olabilir tam olarak mahiyetini Allah bilir.
3. hadiste Hz. Mehdi'nin çıkışından önce görülecek olan bir kuyruklu yıldızdan bahsediliyor. Bu kuyruklu yıldızın parlaklığı, dünyadan görülecek olması ve yörüngesinde tekrar geri dönmesi Gökbilimcilerin gözlemlediği Nisan ayının ortalarında görülecek olan ATLAS KUYRUKLUYILDIZA tamamen benzemektedir.
Yine geçen hafta NASA'nın bildirdiği göre, Nisan ayının ortalarında 4 km. büyüklüğünde dev bir meteor dünyaya yaklaşmakta. Ayrıca çarpma ihtimalinin olduğu da belirtildi.
 
Peygamberimiz (sav)'in bahsettiği hadislerdeki alametlerin ne olduğunu tahakkuk ettiği zaman net anlamış olacağız. Bütün bu harika olayların günümüzde görülmesi Ahir zamanın yaşanmakta olduğumu bizlere göstermektedir. Dünyamızın içerisinden geçtiği zorlu süreçlerden sonra karanlığı delen aydınlık bir dönemi göreceğimizi Allah'ın bizlere Kur'an'da vaadettiklerinden anlıyoruz.
 
Andolsun gökyüzüne ve Tarık (gece çakıp görünen)e! O, gece çakıp görünen nedir bilir misin? Karanlığı delen yıldızdır.
 
|▪︎Tarık suresi [1-3]

Burada zikredilen hadisler arasında SAHİH bir hadis yoktur. Dinen bağlayıcılığı açısından SAHİH OLMAYAN bir hadis üzerinden planlama yapmak da yanlıştır.
 
Bu hadisler, sahih olsa bile bu tür bilgilerin muayyen bir güne önceden kilitlendirilmesi dinen yanlıştır. Zamanını ve mekânını Allah’ın bileceği işler olarak görmeliyiz bunları. Burada iki ayrı çizgiyi idrak etmeye çalışalım:
 
a. İleride dünyamıza çarpacak kayalar yerine imanımıza ve insanlığımıza dünden çarpmış belaları görmeye çalışalım. Mevcut dertlerimiz dururken yenisini neden keşfetme gayretine düşeriz?
 
b. Böyle bir şey olmuş olsa bile biz, bunu irdelemeye vakit ayırmak yerine Allah’a sığınmak sayılabilecek işlerle meşgul olmalı değil miyiz? Madem böyle bir risk var, film izler gibi mi izleyeceğiz bunu? Neden secdeye kapanmıyoruz?
 
Üzerinde yaşadığımız dünya fanidir, bir gün toza dönüşerek yok olacaktır. Biz o güne iman ettik. Beşer olarak, fani olmayan hayat için çalışmakla yükümlüyüz. Bu konuya da böyle bakmaya çalışırız.

Nureddin Yıldız