Yazılı Fetva

Sağlık çalışanlarına yapılan saldırıları nasıl değerlendirirsiniz?

2996
16.09.2021

Ben sağlık çalışanıyım. Son yıllarda sağlık çalışanlarına karşı saldırıları bir hoca olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? 

1. Tıbbın bir bilim olarak, tıp çalışanlarının da bir “sağlık hizmet edeni” olarak nasıl insanî ve İslamî bir hizmet icra ettiğini söylemeye gerek yoktur. Tıp bir ibadet mecrasıdır. Böyle görürüz.

 

2. Dinimiz, insanın canına, malına ve onuruna karşı saldırıyı esastan yasaklamıştır. Mesleği ve kimliği ne olursa olsun insana saldırmak konuşulamaz.

 

3. İnsana saldırının genel olarak, sağlık çalışanlarına saldırının da özel olarak değerlendirilmesinde şunu söyleyebiliriz:

Sözlü saldırı, hakaret veya ekonomik zarar verecek şekilde saldırı ya da bedensel saldırı asla caiz olmaz. Sağlık sektöründe bulunanların hataları ve eksiklikleri kanunla idare edilen ülkelerde onlar üzerinden giderilemez. Kanun buna gerek bırakmamalıdır. Sağlık çalışanlarının saldırıya uğramasını dini değerler açısından sıfır tolerans ile karşılarken onların da insanları tepeden gören bakışları, bilimsel eksikliklerini gizlemeye çalıştıkları kompleksli tutumları da büyük oranda saldırılara neden olabilmektedir. Arkasına devlet gücünü alan memur mantığı ile vatandaşa bakanlara karşı şeytanın kışkırttığı bir kesim bulunabilir. Şikâyetlerin değerlendirilmesinde devletin “memurunu kollayan, vatandaşı da teskin eden” ama sorunun esastan giderilmesine yatırım yapmayan anlayış bu sıkıntıyı büyütmektedir. Biz mü'min olarak imanımızın bize vermiş olması gereken yüksek seviyeye göre hareket ederiz. Bu seviyeyi şöyle belirlememiz mümkündür:
- Hastane veya başka bir merkezde yasal haklarımızı en iyi şekilde değerlendirir, ihmal ve savsaklamayı kabul etmeyiz. Başkasının hakkını da ihlal etmeyiz.

  • Bize karşı yapılan yanlışlarda, olabilirlik payını muhakkak kabul ederiz. Karşımızdakinin de insan olduğunu, nöbet veya başka bir sebeple bitkin olabileceğini ama bunun ad bir sınırı olacağını bilir ona göre tavır gösteririz.

 

  • Yasal sıralamaya dikkat ederek gerekli şikâyetleri yapar, şikâyetimizin arkasında durur, son noktaya kadar titizlikle takip ederiz ki bir yandan bizim hakkımız zayi olmasın diğer yandan da bize hizmet eden memurların gevşemesine neden olmayalım, bizden sonraki bir mü'min aynı sıkıntıyı çekmesin.

 

  • Bu takibimizi de kişisel etnik, yöresel savaş konusuna dönüştürecek seviye düşüklüğünü göstermeyiz.
Nureddin Yıldız