Yazılı Fetva

SURİYELİ YEDİ YETİM VE KOCAMAN BİR YÜREK

3064
31.10.2022

Hocam, babaları Suriye'de vefat ettikten sonra Türkiye'ye gelmiş yedi yetimle altı senedir ilgileniyorum. En başından beri süreci eşimle birlikte yürütmeye gayret ediyoruz. Anlattıklarına göre babaları çok kıymetli, güzel bir insanmış. Anneleriyle de tanışma fırsatımız oldu; çocuklarını güzel yetiştirme endişesi taşıyan, iffetli bir hanımdı.

Anne yaklaşık iki sene önce vefat etti ve çocukları biz emanet olarak devraldık. Başladığımız zaman çocuklar henüz ergenliğe girmemişlerdi, sonraları biz ilişkilerimizde daha dikkatli davranmaya özen gösterdik ve haramlık-helallikle alakalı her çizgi konusunda saygılı olduk. En büyüğü on beş yaşında olan dört kız çocuğu büyümeye başladı.

Çocukların geçmişte yaşadığı -cinsel istismarlar dâhil- ağır travmaları var. Hem Suriye'de hem Türkiye'de akrabaları ve komşuları tarafından istismar edilmişler. Bu konuda psikiyatrik destek alıyoruz.

Bana bugüne dek çocukların doğal olarak yükledikleri bir nevi baba rolüyle ilgili psikiyatrımız da çocukların bana baba gözüyle baktıklarını, bu sebeple tavırlarımı ince hesap ederek belirlememi ve onlarla alakayı kesmemem gerektiğini söylemişti. Ben elbette onların benim için namahrem olduklarının farkındayım ve davranışlarım bu hassasiyetle şekilleniyor ama psikiyatr, onlara “dışarıdaki bir yabancı” gibi yalıtım uygularsam bunun duygusal yoksunluğa sebebiyet vereceği, buradan da birçok sorun doğacağı hususunda beni uyardı. Benim şu anda yapmakta olduklarımın, zaten bu minvalde oluşmuş sorunları giderme çabası olduğunu da söyledi.

Çocuklarda annelerinin vefatından sonra hayatı sorgulama yönünde bir tepki meydana geldi. İnanç konusunda da bazı pürüzler oluştuysa bile çabalayıp didinerek bunları giderdik. Her biri için ayrı yol haritaları çizerek meslek edinmelerine de çalışıyoruz.

Soruma gelecek olursam: Benim bu çocuklarla ilgilenmem icabında halvet olabilecek durum ihtimallerini de beraberinde getiriyor. Etrafımızdaki dostlarımız, bu çocukların onlar için mahremiyet açısından dışarıdaki herhangi bir insandan farksız olduğumuz uyarılarını dile getiriyor. Sizden öğrendiklerimizden biri de namahremlerin kişiyi kışkırtacak durum söz konusu değilse karşılarındaki insanla konuşabilecekleri bilgisiydi. Çocukların helal/haram farkındalığı var, babaları olmadığımı da biliyorlar. Bense gerektiğinde onların dertlerini dinliyor, şefkat gösteriyor, ihtiyaçlarıyla ilgilenip konuşuyorum. Mesela onların Kur'an derslerini dinlememde bir sakınca var mıdır?

Çocukları önceleri okula otobüsle gönderiyorduk ama erkek öğrencilerin uygunsuz davranışlarına maruz kaldıklarından -geçmişteki kötü anılarını da tetiklediği için- artık servis işini ben görüyorum. Bu üç kız çocuğunun üç ayrı okul güzergâhı olduğundan sırayla her birini bırakıyorum. Bu esnada da onlar bana veya ben onlara ders ezberlerimizi dinletiyoruz. Duygusal olarak kendilerini muhtaç hissettikleri ya da yaşadıklarını hatırladıkları, anne-babaları akıllarına geldiğinde ağlama krizi geçirebiliyorlar. Sevgimi göstermeme çok ihtiyaçları olan durumlar yaşanabiliyor. Onları teselli edeceğim zamanlarda dahi sarılmayıp başörtüleri üzerinden başlarını tutuyor, rahatlatıcı sözlerle sakinleştirmeye çalışıyorum.

Yani ben onları esasında tam da “dışarıdaki bir yabancı” gibi görmüyorum, onlar da bana karşı böyleler. Psikolog arkadaşlarımız bu durumun bir süre böyle devam etmesi gerektiği kanaatindeler. Bahsettiğim bu hususlarda bana nasihatte bulunmanızı rica ediyorum. Allah sizden razı olsun.

Bütün samimiyetimle seni ve eşini tebrik ederim. Diyebilirim ve umarım ki ailece cennetteki bir üzüm salkımına elinizi temas ettirdiniz de ha kopardı ha koparacak kadar güzel bir noktadasınız. Allah mübarek etsin. Tekrar ve tekrar tebrik ederim sizi. Kesinlikle güzel bir iş yapıyorsunuz ve güzel sürdürüyorsunuz. Doğrusu imrendim size, hem de çok imrendim.

Tavsiyemi şöyle özetleyebilirim:

-Bu süreçten niyetiniz kadar sevap kazanacaksınız. Niyetinizi, ihlasınızı yüksek tutun. Şeytanın sizi rahat bırakmayacağını tahmin edebilmelisiniz.

- Size o kızlar tamamen yabancınızdır diye tespit yapanlar isabetli bir tespit yapmış. Esasen de tam olarak dinimizin hükmünü iletmişler size. Yalnız bir fark var. O fark da şudur: Siz o çocuklar için bir doktor hükmündesiniz. Doktorun hastası ile olan ilişkisindeki ayrıntıların sizin için de muteber olacağını zannederim. Doktora, karşı cinsi tedavi ederken tanınan ruhsatın bir benzeri size tanınabilir. Örtüsü başındayken elinizle teselli etmeniz örneği biraz riskli bir örnek. Bu da dâhil olmak üzere yüzde yüz garantide hissetmeden kendiniz çocuklarla ilgilenmeniz, onlara babalık yapabilmeniz bir yandan gerekli bir yandan da alternatifsiz gibi duruyor. Gevşememek, eşinizle mümkün olduğunca bir arada olmak gibi tedbirler alarak devam etmenizi tavsiye ederim.

-Bu çalışmayı yürütürken psikolojik destek almanız çok önemli ve zorunludur, asla ihmal etmeyin. Aynı şekilde devletin yabancı çocuklarla ilgili kurallarıyla da sürtüşmeyin.

-Sizin kız çocukları karşısındaki durumunuzun bir benzerinin eşiniz açısından erkek çocukları için geçerli olacağını unutmayın.

-Bu yaptığınız bereketli işin sizi kendi çocuklarınıza karşı babalık/annelik eksikliğiyle itham edilecek duruma getirme riskine çok dikkat edin.

-Önceki dönemlere ait taciz ve benzeri iddiaların ne kadar ve nasıl var olduğunu bilmiyoruz ama sık sık öyle bir gündem çocukların ilerlemesini engelleyebilir. Bu başlık psikolog kardeşlerimizi çok ilgilendiriyor ama bir yandan da hayatın ilerlemesi gerektiğini, “insan” kelimesinin unutmak anlamındaki “nisyan” sözcüğünden türediğini unutmamak gerekir. Geçmişteki sıkıntıları ebedîleştirmeme yönünde gayret etmeli, çocukları bu şekilde mümkün olduğu kadar yönlendirmeliyiz.

-Bildiğin olumsuz örneklerden yola çıkarak bir hususu daha hatırlatmak isterim:

Gönül ister ve akıl der ki bu çocuklarla bu kadar samimi ilgilenmenin doğal sonucu, onların bu hizmeti yapanlara karşı minnet duygusu içinde olması ve kendilerinden beklenene uygun bir yaşantı içinde olmalarıdır. Dilerim böyle gerçekleşir ama siz en kötü sonuca hazırlıklı olun ki manevî bir yıkım yaşamayasınız. Böyle olmaması için dua edin.

-Bu çocuklar nedeniyle size yapılan maddî desteklerin her an sizin için bir şayia nedeni olabileceği ve ailenizin de masumların duygusallığını sömürme iftirasına uğrama tehlikesine karşı tedbirli olun. Buna çok dikkat edin. Birilerinin size desteğini mümkünse bir dernek üzerinden kayıtlı hâle getirin. Bu mümkün değilse şahısları verdiklerinin nasıl değerlendirildiğiyle yüzleştirin. Bugünün gülücükleri ve dualı tebessümleri sizi aldatmasın.

-Çocukları en erken zamanda iş sahibi yapmaya çalışın. Onların iş sahibi olmaları iyi bir eğitim olur. Hafızlık ve benzeri eğitimlerini ise psikoloğun izni kadar yürütün. Önce insan kalitesi, sonra bilgi diye bir planınız olmalıdır.

Allah yardımcınız olsun. Size imrendim. Özellikle de eşinizin bu yükün altına girmesi pek mübarek bir iş, ne mutlu. Sizin için dua ederim. Sizden de dua beklerim. Benim size desteğim olacağı minvalinde bir kanaatiniz olursa o desteği vermeye hazırım. Allah'a emanet olun.

Nureddin Yıldız