Yazılı Fetva

Bu dönemde nasıl emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l münker yapılır?

1491
18.01.2023

Hocam iyiliği emretmek kötülüğü engellemek (emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l münker) dinimizin emirlerindendir. Bunu biliyoruz ve inanıyoruz da ancak günümüzde kötülükler kanunlarla korunma altına alınmış gibidir. İnsanlar hatta en yakınlarımız ve aile bireylerimiz bile Allah’ın yasakladığı bir şeyi yapabiliyorlar ve müdahale ettiğimizde karşımızda devleti buluyoruz. Bu durumda iyiliği emretmek vazifesinden geri kalmak olarak söylenebilecek bir günah mı işliyoruz?

Şöyle özetleyebiliriz: 

  1. İyiliği emretmek veya iyiliğe teşvik etmek, öncü olmak ve kötülüğe mani olmak, engellemek dinimizin kati emirlerindendir. Allah Teâlâ’nın “yapın” buyurduğu bizim FARZ olarak bildiğimiz dine ait işlerimizdendir.
  2. Dinimizin bu emri bir FARZ-I KİFAYEDİR. Farz-ı kifaye ise bir grubun yerine getirmesi ile diğer Müslümanlardan sorumluluğun kalktığı emirlere denmektedir. Dolayısıyla bir yerdeki günah olan işi filanca kişi engellemeye çalıştı ise Allah’ın emri yerine gelmiştir, oradakilerden kimse günaha girmeyecektir. Hiç kimse o görevi yapmazsa herkes günahtadır. Bu günah da oradakilerin kapasiteleri, yakınlıkları, güçleri ile orantılı olarak onlara yazılır. Elbette bir cami imamının caminin önündeki bir günaha mani olmaması ile caminin öteki sokağında oturan Müslüman’ın mani olmaması arasında sorumluluk oranı açısından fark vardır.
  3. Ortadaki bir iyiliği emir/kötülüğü engelleme görevi başkasının yapamayacağı kesinleşip de bir kişinin üzerinde yoğunlaşmış bir göreve dönüşürse onun için FARZ-I AYIN olur. Bizzat onun bu görevi yerine getirmesi gerekir.
  4. Âlimlerimiz, böyle bir görevi yerine getirmenin sonucu olarak öldürülme, ağır darbe alma veya hapsedilme gibi bir durum varsa görev yerine getirilmediğinde günaha girilmez demişlerdir. Zannederiz bu yaşadığımız dönem için bu hüküm geçerlidir. Allah yardımcımız olsun.
  5. Yapılacak görevin hiçbir işe yaramayacağını kati olarak bilen biri de mi bu görevi yerine getirmelidir sorusuna âlimlerin bir bölümü “evet, öyle bile olsa Allah’ın hükmü yerine getirilmelidir” demişlerdir. Bu da yüksek bir umutla toplumu izleme mantığının bulunması gerektiğini göstermektedir.
  6. Özet olarak diyebiliriz ki:
    Böyle bir görevimiz bulunduğunu, bu görevin cami imamlarına mahsus bizimle ilgisi olmayan bir iş gibi görülemeyeceğini biliyor isek, elimizden geleni de yapıyorsak biiznillah vebalden kurtuluruz.
Nureddin Yıldız