Yazılı Fetva

Dertlerimle nasıl başa çıkabilirim?

8498
09.12.2021

Hocam, birilerine yazdığınız mektupları okuyorum, içim gidiyor. Benden daha dertli biri yok zannediyorum, bakıyorum çok dertli insanlar varmış. Ben dertlerimin çaresini bilsem de yapamıyorum, içim el bombası gibi duruyor. Namaz kılıyorum, Kur'an da biliyorum ama çatlıyorum hocam. Ben mi böyleyim, herkes mi böyle bilmiyorum. Şimdi salgın hastalık oldu, hiçbir yakınım hasta değil ama ben hasta olmadan bu virüs beni bitirecek. Bana ne tavsiye edersiniz, ne yaparsam rahat ederim?

Güzel kardeşim benim, sen misin sadece böyle olan? Her insan dünyaya geldiği andan itibaren bir yoğunluk ve çile içindedir. Şöyle geriye dönüp bakarsan görürsün ki, hayata havasız, karanlık bir yerde başladın. Dokuz ay orada kaldın, seni duyan olmadı, dışarıyı göremedin. Dışarı çıktın hemen makas yedin, göbeğin kesildi. Kundaklandın, elin kolun bağlandı. Ağladın, memeye muhtaç kaldın, derdini anlatamadın. İğne üstüne iğne yedin. Sünnet edildin. Ne yapsan hemen sana “öyle olmaz” dendi. Öğretmenin önüne kondun, sana şekil verdi.  Şöyle ceylanlar gibi sıçrayarak yürüyecektin bir gün, evlilik heyecanı sardı seni. Durup dururken aklın kilitlendi, kendini esir gibi gördün. Askere alındın. Bir ev bulma ihtiyacı sardı seni. Yaşlanmaya başladın. Ağrıların dertlerin oldu. Yakınlarından kayıplar vermeye başladın. Başın ağrıdı, dişin ağrıdı. Yemedin aç kaldın, yedin dokundu. Para aradın buldun, borç ezdi seni. Birilerini sevdin onlar seni sevmedi. Anlaşılmadığını anladın, kahroldun… Hayat budur, dünya böyledir. Senin için de herkes için de böyledir.

Birileri yüksek bir yere çıkıp bütün insanların duyacağı şekilde haykırsa ve dese ki:
Ey yakınını kaybedenler!

Malını kaybedenler, hiç malı olmayanlar, sıkıntılarını anlatacak dert ortağı bulamayanlar.

Bir evlilik peşinde hayallerini eskittiği hâlde yuva kuramayanlar.

Baba veya anne sesine hasret bir ömür bitirenler.

Bir yatakta kıpırdayamaz şekilde ömrü geçenler.

Cebi boşlar, çenesi düşükler…

Ey, dertliler, ey ağlamak isteyenler!

Emin olasın, bu sese cevap verenlerin sayısı bütün insanlığın sayısı kadardır. Her insanın bir derdi vardır ama herkes kendi derdini tek ve en büyük dert zanneder. Budur dünya, istesen de istemesen de budur. Böyle geldi böyle gidecek. Ve dünya asla değişmeyecek. Bazı kullar, bu şekliyle bile buradan cennete gitmeyi becerecekler ve çektikleri onlara ahiret kazancı olacak. Bazıları da burada boğulup gittikleri gibi ahiretlerini de perişan edecekler.

Dünyanın istisnası yoktur. Peygamberler başta olmak üzere Allah’ın salih kulları da böyle yaşadılar. Ağlamak ve mızmızlanmak çare değil, planlı ve akıllı olmak çaredir. Size nelere dikkat ederseniz daha rahat ve huzurlu olabileceğinize dair maddeler sıralayayım. Siz de gayret edin, sabredin ve kazanın. Namaz kılan bir mü'min olduğuna göre ibadetler konusuna değinmeme gerek yoktur. İbadetler dışında şunlara dikkat edeceksin:

  1. Hayata bakışını değiştir. Dünyayı kalacağın bir yer olarak görme. Cennete gitmek için gelip uğradığın bir istasyon gibi gör dünyayı. Böyle yapabilirsen, dünyayı peşine takarsın, aksi olursa sen dünyanın peşinde sürüklenirsin ama onu yakalayamazsın. Bu bakış tarzı çok önemlidir.
  2. Günah işlememeye dikkat et. Günah işlersen de hiç geciktirmeden tevbe et. Tevben, acıktıkça ekmek yemen gibi tabii olsun senin için. Sen, Allah’ın seni izlediğini, hata ettikçe meleklerin hatalarını yazdığını bilir ve öyle davranırsan rahmete daha yakın durmuş olursun.
  3. İnsanlara minnet eden biri olma. Kimsenin hakkını yeme, kendi hakkını da yedirme. Dik dur, minnet altında kalma. Az ama senin olanla yetin. Dünyalık işlerde senden daha altta olanlara bak, senden yukarıda olanlara bakma. Din işlerinde ise senden daha iyi olanlara bak, onlara yetişmeye çalış.
  4. Eşine senin gibi bir kul olarak bak. Onu kölen ya da düşmanın zannetme. Sen de insansın, o da insandır. Beraberce imtihan oluyorsunuz. Sen üzerine düşeni yap, ondan beklenti içinde olma. O bilmese de onu yaratan Rabbi bilsin. Kendini asıl kapıya bağla ki ezilip gitmeyesin.
  5. Kur'an okuyacaksın. Bunun alternatifi yoktur. Günlük planlanmış Kur'an okumaların olacak. O, senin şifandır. Şifandır, tam bir şifa!
  6. Kadere iman ettiğini unutmayasın.
    a- Seni yaratan Allah’ın, kullarının her durumunu onlardan iyi bildiğine iman ediyorsun.

           b- Allah’ın her şeyi bir kaderle yazdığını biliyorsun.
           c- Allah her dilediğini dilediği gibi yapar, bunu biliyorsun.

           d- Her şeyi yaratan Allah’tır, gerisi mahluktur. Bunu da biliyorsun. Bu bildiğin KADERDİR. Sen de bu kadere iman ediyorsun. Sakın bu kadere imanını sarsma, sakın. Şeytanın seninle bu başlıkla oynamasına izin verme. Böyle bir imanı olmayanlarla beraber olma.

  1. Bunalıp sıkıldığını anlayınca hiç beklemeden abdest al ve iki rekât namaz kıl. Namazdan sonra Türkçe bildiğin kadar dua yap. Sonra da çık bir saat yürü. Kimse ile görüşmeden evine gel. Bunu rahatlayıncaya kadar en az bir yıl sürdür.
  2. Duayı nefesin gibi bil. Aynı sözlerle de olsa çok dua yap. Özellikle namazı bitirdiğinde seccadeden kalkma ve dua et. Camide kıldığında orada yapılan toplu duadan sonra da sen özel duanı yap.
    Çok salavat getir. Günde yüz kere salavat getirmiş ol.
    “La havle velâ kuvvete illa billah” zikrini de her bunaldığında onar kere söyle.

Anne baban yaşıyorsa onların duasını muhakkak al. Teyzelerinden yaşayan varsa, onların duasını aspirin gibi değerlendir.

  1. Çevrende cenaze olunca muhakkak cenazeye katıl. Mezarlığa git. Mezar ziyareti yap. Hasta ziyaretlerin olsun. Gariplere alakan olsun. Küçük de olsa sadakalar ver.
  2. Kendine arkadaş bul ama mü'min arkadaş olsun. Yalnızlık kimseye iyi gelmez. Allah yardımcın olsun. İşini kolay etsin.
Nureddin Yıldız