Mektuplar

İşte ümmetimiz böyle böyle dirilecek... Bağımlı yakını olan Müslüman'a mektup

7202
15.02.2016

Selamünaleyküm hocam. Ben Uludağ Üniversitesi’nde okuyan bir öğrencinizim. Oradaki konferansınıza da gelmiştim, nasıl güzel bir kalabalıktı o. Herkese sizi anlatıyorum.
Ben içinde bulunduğu durumda sıkışmış bir gencim hocam. Durumumu anlatayım. Tesettüre gireli üç sene oldu hocam ama yapılması gerekenleri bu sene araştırıp yapmaya başladım; namazımı düzene oturtmaya çalışıyorum, tesettürümü tesettür haline getirmeye çalışıyorum, nefsimle savaşıyorum. Sizi takip ediyorum, sürekli sohbetlerinizi dinlemeye çalışıyorum. Aileme, arkadaşlarıma etrafımda kime ulaşabilirsem öğrendiklerimi anlatmaya çalışıyorum. Çünkü bir şeyler öğrendikçe onlar için daha çok korkar oldum. Özellikle babam için.

 

    Benim yaram da babam hocam. Ona nasıl davranmalıyım, onu nasıl içinde bulunduğu durumdan çevirmeliyim, ben kızı olarak neler yapabilirim bilmiyorum. Namazlarımdan sonra sürekli onun için dua ediyorum. Babamın içki, kumar ya da sigarası yok hocam ama internet bağımlısı. Sizin dediğiniz gibi, ‘bizim Uhud’umuz, Bedir’imiz olan o savaşta babam şeytanın elinde, ona bağımlı oldu. On beş senedir bilgisayarın başında. Gece 3’te 4’te, bazen sabahleyin eve geliyor. Önceden evimizdeydi bilgisayar, evden çıkardık ama bu sefer de dükkânda oynuyor. O baba, evin reisi, kendi dışında bizlerden de sorumlu olacak. Ve ben yanmasın diye, onun adına korktuğum için kendime çeki düzen vermeye çalışıyorum. Benim halimi gördükçe çok seviniyor ama kendi nefsini yenemiyor. Bursa’dan tatile gelince sizin sohbetlerinizi izlettim, tövbeye dair şeyler izlettim hocam. Adeta nefsi boğuldu, sıkıldı ama bana bir şey demedi. Sonuna kadar izledi, üzerine hiç konuşmadı. Aferin kızım dedi ve tekrar televizyon izledi.

 

    Erkek kardeşim var, benden bir yaş küçük. Babamın bu hali yüzünden onun da psikolojisi bozuk. Babaya en çok ihtiyacı olduğu zamanda yanında yoktu babam. Küçük kız kardeşim psikiyatriye gidiyor, hap kullanıyor. Annem daha önce depresyon geçirdi ama hala ayaktayız. Ben Allah’a sarıldım, dualara sarıldım, sizlere sarıldım. Hocam, doğru yolu bulmaya, o yoldan ayrılmamaya çalışıyorum. Annem, ben başladıktan sonra namaza başladı. Rabbim kabul etsin. Kur’an okumaya da başladı. Herkes bir şeyleri ucundan da olsa biliyor ama kimse yapmıyor. Evin içinde herkes bildiklerini birbirine satıyor, birbirinden bir şey bekliyor. Onlar anne baba olarak yapmazsa çocuk nasıl yapsın. Aileme nasıl davranacağım bilmiyorum. Ben de psikoloğa gitmeyi düşündüm ama önce size mesaj atmak istedim. Ben sizden razıyım, Allah da sizden razı olsun hocam.

Aleykümselam.
Kızım, sana hususi dualar ediyorum.
Seni tebrik ediyorum.
Senin yazını okuyunca aklıma geleni seninle paylaşayım, sen de bundan kendine bir anlam çıkarmaya çalış. Peygamber aleyhisselam efendimiz buyuruyor ya: ‘Kıyametin koptuğunu görsen de elindeki fidanı dik sen!’ İşte seni öyle canlandırdım zihnimde. Evinizdeki durumu, küçük bir kıyamet kopuyor gibi tarif ettin. Sen de benim bakışımda, o evin fidanını elinde tutuyorsun. Hem fidanı tutuyorsun ve hem sen de bir fidansın. Çok yoğun ortamın var ama ben senin alnında o ailenin gelecekteki umudunu görür gibiyim kızım. Sana dualar ediyorum. Rabbim seni korusun, dünyanı ve ahiretini mamur etsin.
Kızım,
Dert herkesi ezer; erkek veya kadın herkes için dert derttir. Böyle ama kadının hele hele genç bir kızın derdi daha da ağırdır. Seni bu açıdan anlamaya çalışıyorum. Doğrusu gizlememe gerek yok, senin bu dert kaosunda bir erkekten daha etkin olabileceğini de düşünmüyor değilim. Sen, ne de olsa Âsiye karakterlisin. Ruhun ve dirayetin öyle olduktan sonra erkek olsan ne olur kadın olsan ne olur?
Sana bir ağabey olarak tavsiyelerde bulunayım. Sen de beni duandan eksik etme.

  • a- Kendini ‘dertlerle boğuşma’ düzeyinden ‘imtihan içindeki bir kul’ düzeyine çıkar. Bu bakışın sana hep yeni ufuklar açacaktır biiznillah.
  • b- Bu durumu değerlendirirken sadece kendinle ilgili düşünmeyi de bırak; ailesini geçindirmek durumundaki bir aile reisi gibi davranmaya çalış. Bu da senin ufkunun büyümesine yardım eder. Tahammülün artar.
  • c- Psikoloğa gitmekte acele etme. Aksi takdirde direncini kırarsın. Psikoloğa gitsen de gitmesen de sana senden başkasının vereceği bir şey esasen yoktur. Sen, ne kadar direnebilirsen o kadar başarılı olacaksın. Artık bittiğini hissedersen psikoloğa git.
  • d- İbadetlerini ihmal etme. Bilhassa namaz senin huzurundur. Namaz vakti gelince saatleri durdur ve namaza dur. Namazdan sonra hayat senin için yeniden başlasın. Bu çok önemli bir adımdır senin için. Namazda rahat edeceksin biiznillah. Ve özellikle de Kur'an okuman çok önemlidir. Her gün beş sayfa Kur'an okuyabildiğin zaman sofraya oturup karnını doyurmuş bir genç gibi hissedeceksin kendini. Namaz ve Kur'an senin günlük hatta saatlik ilacın gibidir.
  • e- Çevren de çok önemlidir. Akrabaların ve arkadaşların senin derdini sende daha da derinleştirme sebebi olmasınlar. Bilhassa akrabaların sana ateş katmalarına izin verme. Hayatı bütün renkleri ile yaşayacağın bir çevre oluşturmaya çalış kendin için.
  • f- Kendine, anne babana, kardeşlerine çok dua edeceksin. Bıkmadan usanmadan dua edeceksin.
  • g- Baban hakkında asla ‘işi bitmiş bir adam’ düşüncen olmasın. Tarif ettiğinden anlaşılıyor ki bana, yüreğinde imanı olan biri ama nefsine hâkim olamıyor. Hiç umudunu yitirme; o da toparlayacaktır biiznillah.
  • h- Aile fertleri içinde sana en yakın olabilecek, seni en kolay anlayabilecekle daha çok ilgilen. Kolaydan zora doğru git ilgilenirken.
    Bak kızım, sen o ailede bir doktor gibisin. Hastalar ne kadar çok olursa olsun sen, ayakta kalmaya ve reddetmemeye mecbursun. Sen umutsun. Umut hiç bitmemelidir. Son dakikada, tek fidanı da sen dikeceksin. Buna hazır ol. Bunu hiç kaybetme, asla kaybetme kızım. Daraldıkça da bana yazabilirsin. Ama her zaman dua et, e mi?
  • Seni korusun, yeşertsin diye Allah’a emanet ederim.
    Nureddin YILDIZ
    facebook.com/nureddinyildiz
    twitter.com/nurettinyildiz

    Nureddin Yıldız