Olumsuz haberlerin etkisiyle psikolojik bunalımdan nasıl çıkabilirim?
Hocam son günlerde etraftan aldığımız olumsuz haberler, ölümler, hastalıklar, savaşlar ve en başta Gazze’miz haliyle psikolojimizi çok kötü etkiledi. Kendimi sürekli ölecekmiş gibi hissediyorum, yaptığım hiçbir işten zevk alamıyorum ve ruhsal olarak bunalıyorum. İki tane bebeğim var; onlara da dualarınızı isterim. Ancak bu durum, haliyle onları da etkiliyor. Bu ruh halinden çıkmak ve rahatlamak için neler yapabiliriz? Allah razı olsun.
Böyle bir daralma olmadan rahatça yaşayabiliyor olsa idiniz sizin insan olmanızdan şüphe edilirdi. Nitekim milyarlarca “insan” acaba insan mıdırlar diye bakılmayı hak ediyorlar. Şükürler olsun ki siz, olup bitenlerden etkileniyorsunuz. Bu durum, sizin insan olduğunuzu gösteriyor. Allah Teâlâ afiyetinizi daim etsin.
Dünya budur, böyledir. Böyle geldi böyle gidecek. Hiçbir şekilde olaysız bir dünya hayal edilemez. Dünyanın zemini böyledir.
Kendinizi bu dünya gerçeğine göre şekillendirin. Bunu kabul edin. Bundan sonra da sağlıklı bir hayat yaşayabilmek için asgari olarak şunlara dikkat edebilirsiniz:
a- Hayata iman penceresinden bakmayı ilke edinin. Bu şu demektir: Siz ve diğer insanlar, üzerinde yaşadığınız dünya Allah'ın mülküdür. Söz ve kader onundur. Siz sadece sınanmak için hayata getirilmiş bir kulsunuz. Sınavı kazanıp gideceksiniz. Konumunuz, kimliğinizi, kapasiteniz sizin belirleyebileceğiniz şeylerden oluşmuyor. Kulluğunuzu yerine getirirsiniz ve gidersiniz. Bu dönem ateşe atılma şeklinde bir sonuç getirirse siz de İbrahim olur yaşarsınız. Yeni bir hayat düzeni kuramayacağınıza göre kurulu düzeni değerlendireceksiniz.
b- İyi bir hayat, iyi bir sınav, huzurlu bir kalp için maddi olarak yapabileceklerinizin yanında Allah'a dua etmeniz şarttır. Tek başınıza beceremezsiniz. Allah size yardım etmelidir. Şöyle anlayın bunu: Bir anne karnından çıkıp hayata geldiniz ama anne size bakmadıkça siz hayata tutunamazsınız. Kulluk da böyle bir şeydir. İman ettik ama imanımızda bize destek olması için Allah'a yalvarmamız gerekir. Bu yalvarmanın adı duadır. Sabah akşam, her namazdan sonra kendinizi eksik gördüğünüz veya bunaldığınız şeylerde muhakkak dua edeceksiniz. Bir kere veya milyon kere. Duadan bıkamazsınız. Zira yalnız yol alamazsınız. Duanın bir ikizi de zikirdir. Zikreden bir mü'min olmak yıkılmamanın şartıdır.
c- Direnen ve kazanmak isteyen biri olmanız için elinizden geleni yapıyor olmanız gerekir. Elinizden ne gelip gelmediğini siz takdir edebilirsiniz. Mesela mü'min kardeşlerle onlardan gelebilecek her meşakkate rağmen bir arada olmak, bir arada olmanın gereklerini yapmak elinizden gelebilir. Yalnız kalmayı kurda yem olmak olarak anlayabilirsiniz. Kur'an öğrenerek hayata tutunmanın yapabileceğiniz bir iş olduğunu bilirsiniz. Küfür ordularına karşı sıfır çare durumunda olabilirsiniz ama nefsinize ve onun şımarıklıklarına karşı sıfır çare olmadığınızı da bilirsiniz. İbadet edip huzur bulmanın sizin elinizde olacağını bilebilirsiniz. Mubahlara batıp gitmeden, helal sınırları içinde kalarak yaşanabileceğini bilirsiniz, bilmelisiniz.
d- Aileniz ve eşiniz sizin huzur ve güven kaynağınızı olabilir. Eşinizle tek ceset gibi olabilirsiniz. Ondaki beğenmediklerinizi görmezden gelerek beğendiklerinizle kendinize kanat takmış gibi olabilirsiniz. Çocuklarınızın sizin değil Allah'ın olduğu şuuru ile onları hayata hazırlayarak sonuçtan etkilenmemeyi kendinize sağlayabilirsiniz.
e- Dünyanın fani, hayatın kısa olduğunu bilen bir mü'min olarak uzun emeller, sınırsız projeler peşinde olmayabilirsiniz. Bu sizi daha güçlü, enerjinizi size yeterli hale getirebilir. Sabrı ve direnmeyi böylece gerçek görebilir ve uygulayabilirsiniz.
f- İki kutuplu bir dünyada yaşadığını bilmek ve duyurmak konusunda tereddüt etmeyin. Yaşadığınız dünyada bir iman kutbu bir de küfür kutbu vardır. İman kutbunun başında Allah vardır. Küfür kutbunun başında da şeytan vardır. İki kutup, iki dağın başına çekilmiş kendi başına yaşıyor değildir. Aynı vadide, aynı şehirde, aynı coğrafyayı kullanarak yaşamaktadırlar. Kıyamete kadar da böyle sürecektir. Küfrün iman ehline bitmez tükenmez düşmanlığını bir an bile olsun zihninizden çıkarmayacaksınız. Allah bilmeyen, ahirete inanmayan, inansa da kendi keyfine göre inanan birinin veya kitlenin insana acımayacağını, on binlerce bebeğin ölümünün onları incitmeyeceğini bilmen gerekir. Bunu bilip böyle inanırsan etrafında olup bitenleri de iyi anlamış olursun. Bu anlayış ayakta durmana yardım eder.
Sıhhat ve afiyetiniz için dua ederim.