Pişman olduğum şakalardan nasıl kurtulurum?
Hocam söylediğim şeylere her zaman dikkat etmeye çalışıyorum. Ancak bazen ortamlarda güncel konularla ilgili şakalar yapılıyor ve boş bulunup ben de katılıyorum. Sonrasında ise çok üzülüyorum. Allah’tan çok korkuyorum, ya şaka yaptığım şeyler başıma gelirse diye endişe ediyorum. Niyetim asla başkalarının yaşadığı şeyler değil ama pişmanlık duygusunu anında yaşıyorum ve hemen tövbe ediyorum. Buna rağmen kafama çok takıyorum. Böyle durumlarda mesul olur muyum? Ne yapmalıyım?
Bahsettiğiniz husus günümüzde sadece bizim meselemiz asla değil; bunu önce kendimize hatırlatmamız gerekiyor. Ağzımızdan çıkan kelimelerle ilk insandan son insana kadar herkes mücadele edecek. Konuştuklarımız düşüncelerimizin yansıması olduğu için kendimizi eğiterek güzel düşünen, güzel konuşan insan olmamız için uğraşacağız.
Şaka meselesine gelince; şaka haram ve yasak değildir hatta hayat şaka gerektiren bir yerdir. Günlük yorgunluklarımızda bize enerji verir âdeta. Hem Efendimiz aleyhisselam da Ashab-ı Kiram da şakalaştılar ama bu konuda mü’min olarak dengeli olmamız gerekmekte. Bu dengeyi kurabilmek için birkaç hususu şöyle hatırlatmak isterim:
- İnsan onurunu rencide edecek bir içerik, bir tarzda olmamalı,
- Dinimizin hassas meselelerini konu ederek zarara sebebiyet vermemeli,
- Gıybet, dedikodu, nemime, yalan vb. kul hakkını teşkil edecek sonuç vermemeli.
Bu şartlara dikkat ederek şaka kültürümüzü yeniden gözden geçirebiliriz. Bu şartların varlığını bilmek otomatik uygulamak anlamına gelmemekte şüphesiz. İnsanız, hata yapabiliriz. Bu hususları bilmek kadar uygulayabileceğimiz bir ortamın da varlığına ihtiyaç duyarız. Bulunduğumuz ortamlar bizi âdeta içine almakta. Bu sebeple dinimizi bir bütün yaşamak için bu tür hatalara düşebilecek ortamlardan da uzak durmaya, o ortamlarda bulunurken kontrollü davranmaya özen göstermemiz gerekir.
Toplumda yaşıyoruz, birbirimizden etkileniyoruz. Bu etkilenme bazen de olaylar karşısında kendimize puan vermeyi beraberinde getirmekte. Karakterler, olaylar, tepkiler herkese göre farklılık göstermekte. Bizim en büyük tehlikemiz de bu farklılıkları değerlendiren, anlamaya çalışan hatta ders çıkartan değil KENDİMİZ İLE KIYASLAMAK olmakta. Çünkü bu kıyasın ardından bir kınama gelir çoğu zaman. Kınama da alaycı bir tavra ve tepkiye dönüşebilmekte. Böyle olmaktan Allah’a sığınmamız gerekir. İnsanız, her şey bizim için. Bugün olan yarın bizim de başımıza gelebilir. Böyle olmamak için;
- Sürekli kendimizi geliştirmeliyiz,
- Allah’a sığınarak bir hayat yaşamalıyız,
- Acizliğimizi unutmamalıyız,
- “Herkes kendisine baksın” dercesine topluma puan verme çabasında olmayarak yaşamalıyız bir kere cennet fırsatı için verilen hayatımızı.
Son olarak büyüklerimizin mücadele ettikleri alanlardan biri olan malayani-bizi ilgilendirmeyen işlerden de uzak durmak gerektiğini de unutmamamız gerekir.
Her hâlde bizi bizden daha iyi tanıyan, daha çok düşünen, daha çok seven bir Rabbimizin olduğu bilerek, buna iman ederek yaşamak çok büyük bir nimet…
Rabbim yardımcımız olsun. Dualar eder dualar beklerim.