Zor zamanlarda ibadete sarılmamız riyakârlık mıdır?
Hocam salgından önce ibadetlerimde gevşektim. Şimdi ailede herkes ibadet ediyor, ben de ediyorum. Fazladan nafileler bile kılıyorum. Kur'an okuyorum. Daha önce okumuyordum sayılır. İçimden “Belayı görünce adam oldun, kimi kandırıyorsun?” diyorum. Siz ne dersiniz boşuna mı ibadete yöneldim ben?
Evet, gerekli olan, insanın sürekli ibadet hâlinde olmasıdır. İbadetteki boşluklar aleyhimize yazılmaktadır. Bu doğru olandır. Fakat bir gerçek daha var. O gerçek de şu sorudur:
Biz, Allah’ın kulları olarak başımıza bir bela geldiğinde Allah’tan başka kime sığınacağız? Allah’tan başka kim bizi kabul eder ve bizi kurtarabilir? Ona karşı kabahatli olsak bile yine tek kapımız onun kapısıdır. Şeytan bizi, ilk hamlede ona karşı kusurlu duruma getirdikten sonra tam onun kapısına sığınacakken bu sefer de “Senin hakkın mı var, ne yüzle geldin?” türünden vesveseler üretir. Bu bir şeytan tuzağıdır. Kesinlikle varabileceğimiz tek kapı Allah’ın kapısıdır:
- Geçmişe tevbe ederiz,
- Geçmiştekilere tekrar dönmeyiz,
- Geçmişin telafi edilebilir hataları varsa onu telafi ederiz.
- Şimdiki zamanı en iyi şekilde ibadet, istiğfar, dua ve zikir ile doldururuz.
Ve ERHAMURRAHİMİN olan Rabbimize güvenir, yaşarız biiznillah.