Yazılı Fetva

Kur’an’ın doğrudan yaratıcı sözü olduğuna nasıl emin olabilirim?

442
27.03.2025

Hocam, Kur’an’ın her şeyi ve evreni yaratan Yaratıcı’nın sözü olduğuna inanmıyorum. Çünkü Kur’an’da konuşanın doğrudan Yaratıcı olmadığını düşündüğüm bazı ifadeler var. İçeriğinde, Yaratıcı’ya yakışmadığını düşündüğüm sözler bulunuyor ve ayrıca bir ayette "O, elçi sözüdür." ifadesi geçiyor. Bu yüzden Kur’an’ın ya peygamberin ya da Cebrail’in sözü olduğuna inanıyorum.

Bu konuda beni ikna edebilecek bir açıklamanız var mı? Kur’an’ın gerçekten Yaratıcı’nın kelamı olduğunu nasıl anlayabilirim?

Sizin samimi bir şekilde gerçeği aradığınızı varsayarak cevap vereyim. Eğer gerçekten aklınızda şüpheler varsa meseleye duygusal değil, akıl ve delil çerçevesinde yaklaşmanız gerekir. Ama görüyorum ki hem bir sonuca varmışsınız hem de bu sonucu sorgulamak yerine, kendinizi ikna edecek değil, ikna etmeyecek bir cevap arıyorsunuz.

  • “Kur’an’da konuşanın yaratıcı olmadığını anlıyorum.”

Ne ile anlıyorsunuz? Hangi delile dayanarak? Kur’an’ın tamamına mı baktınız yoksa birkaç ayetten mi yola çıkıyorsunuz?

Kur’an’ın başından sonuna kadar, Allah’ın kendi sözü olduğunu defalarca vurguladığını görüyorsunuz (Örn: En’am sûresi 6/115, Fussilet 41/42, Şûrâ sûresi 42/3). Buna rağmen, “Hayır, değil.” diyorsanız bunu hangi objektif delille söylüyorsunuz?

  • “Kur’an’da Allah’a yakışmayan sözler var.”

Allah’a neyin yakışıp yakışmadığını belirleyecek ölçü nedir? Allah’ın kendisi mi belirler yoksa bizim kendi anlayışımıza göre mi karar veririz?

Bunu söylerken gerçekten Kur’an’ı anlamaya mı çalışıyorsunuz yoksa ön yargılarınızı doğrulayacak bir şey mi arıyorsunuz?

“Kur’an elçi sözüdür diyor.”

Sözü geçen ayet Hâkka sûresi 69/40: “Şüphesiz ki o, değerli bir elçinin sözüdür.”

Ayetin devamına baktınız mı? “O, bir şairin sözü değildir.” ve “O, bir kâhinin sözü değildir.” diye devam eder. Yani burada söylenen, bu sözlerin vahyi ileten elçi aracılığıyla geldiğidir, elçinin kendi sözü olduğu değil! Aynı şekilde Tekvîr sûresi 81/19-25 de bunu açıklar.

Eğer Kur’an’ı sadece yüzeysel okuyup buradan hüküm veriyorsanız Arapçayı, tefsir ilmini, tarihsel bağlamı ve ayetlerin siyakını dikkate almadığınızı gösterir.

Eğer gerçekten Kur’an’ı anlamak ve sorgulamak istiyorsanız ön yargısız bir şekilde ve bütüncül olarak okumalı, anlamak için çaba göstermelisiniz. Kur’an’ı eleştirirken ne kadar okudunuz? Tefsirleri, nüzul sebeplerini, Arapça dil özelliklerini, İslam’ın tarihsel bağlamını incelediniz mi yoksa sadece birkaç çarpıtılmış iddia üzerinden mi fikir yürüttünüz?

Kur’an’ı Allah’ın sözü değil de elçinin ya da Cebrail’in sözü olarak görmek, aslında Kur’an’ın bizzat sunduğu delilleri göz ardı etmek demektir. Eğer bu kadar kesin bir sonuca vardıysanız bunun için yeterince derin araştırma yaptığınızı düşünüyor musunuz? Yoksa önceden oluşmuş bir kanaati mi desteklemek istiyorsunuz?

Şu ana kadar Kur’an’ı ve İslam’ı çürütmek için yazılmış pek çok iddia üretildi ama her biri zaman içinde kendi içinde çelişti ve tutarsızlıkları açığa çıktı. Eğer gerçekten hakikati arıyorsanız sadece kendinizi onaylayan düşüncelerle yetinmeyin, karşıt delilleri de samimi bir şekilde inceleyin.

Son olarak, gerçek samimiyetle soran birine cevap verilir ama sadece şüphe yaymak için konuşan birine değil. Eğer gerçekten öğrenmek istiyorsanız okumaya ve araştırmaya devam edin. Ama sadece kendinizi haklı çıkarmak istiyorsanız zaten ne söylesek boş.

T. Y.